Hz. Ömer dönemine gelindiğinde ise bu hususlar yazı ile tespit edildi. Hz. Ömer valilerin tayininde bazı şartlar öngördü.
Öngördüğü bu şartları yazılı hale getirdiği gibi, sahabeden bir grubu da bu konuda şahit olarak yazdı.
Hz. Ömer tayin ettiği valilerden bazı konulara dikkat etmelerini istedi. Bu konuda beş noktayı göreve atama ve görevde kalma şartı olarak tespit etmiştir.
Valilerine şöyle talimat veriyordu:
Valiler kadana -iri atdenilen hayvana binmeyecek.
Valiler leziz ve özel yemekler yemeyecek.
Valiler ince ve lüks elbise giymeyecek.
Valiler halktan kaçmayacak. Kapısını halkın üzerine kapatmayacak. Millet ihtiyaç ve şikâyetlerini açıkça aktarabilecek.
Valilerin kapısında muhafızlar olmayacak. Hz. Ömer bu şartları belirledikten sonra vali olarak tayin ettiğine imzalatır ve ahidnameye de muhacirlerden bir sahabe grubunu da şahit tutardı. Ayrıca bu şartlara uymayan valilerine ceza uygulanacağını da bu ahitnameye yazdırırdı.
- Hz. Ömer'in muhtaç olanlardan vergiyi kaldırması: Hz. Ömer cizye ödeme imkânı olmayan bazı ehli kitaptan cizye sorumluluğunu kaldırmıştır. Bir gün; Hz. Ömer yolda giderken dilenmekte olan bir ihtiyarı görür. Gözleri görmeyen -âmanın- ehli kitaptan olduğunu anlar ve sorar: Kimsin sen diye. Adam Yahudiyim cevabını verir. Hz. Ömer seni bu hale getiren nedir diye sorar. Yahudi, Cizye -vergi- bana ağır geliyor. Gençken çalışıp ödeyebiliyordum. Şimdi ise ödeyemiyorum der. Hz. Ömer adamı evine götürdü. İkramda bulundu ve sonra bu adam ve benzerlerinden cizye sorumluluğunu kaldırdı.
- Hz. Ömer'in kıtlıkta piyasaya müdahale etmesi: Hicri 18 yılında meydana gelen sıkıntılı dönemlerde Hz. Ömer refah düzeyine kısmi manada müdahale etmiş, kendisi yiyeceğini sınırladığı gibi çarşıya da kısmi anlamda müdahale etmiştir. Medine'deki tek mezbaha, Zübeyr bin Avvam'a (r.a.) ait mezbaha idi.
Hz. Ömer mezbahaya gelir ve oradan alışveriş yapanları denetlerdi. İki gün üst üste et alanları gördüğünde kırbacıyla kovalardı ve şöyle derdi: "İki gün üst üste et yiyeceğine komşuna veya amcaoğluna ikramda bulunamaz mıydın? Mideni onlar için düremez miydin? Hz. Ömer'in bu müdahalesi sıkıntılı dönemlerde takip ettiği bir yöntemdi. Kişinin iki gün üst üste et yemesi elbette haram değildi. Hz. Ömer burada, olağan olmayan bir dönemde sosyal bilincin, dayanışma duygusunun daha da kabarması gerektiğini vurgulamış ve teşvik mahiyetinde bir müdahalede bulunmuştur. Buradaki müşterinin parasına el koymadığı gibi, yaptığı alışverişi haram da saymamıştır. Ancak kıtlık döneminde durumu iyi olanların fakir ve akrabayı gözetlemesinin sosyal barışa katkısına işaret etmek istemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder