1. Cennete Koyacak
Güzel Ameller İşleyin
Muaz b.Cebel (r.a) şöyle riavyet ediyor:
Peygamber aleyhisselam ile bir seferde bulunuyordum.Bir gün
sabahleyin onun yanında beraber ve
yürüyorduk.Kendisine dedim ki:
-Ey Allah`ın Resulü, bana cehennemden uzaklaştıran ve cennete
koyan bir iş haber ver.Allah`ın Peygamberi buyurdular ki:
-Bana büyük bir şeyden sordun.Ancak Allah`ın kolaylaştırdığı
kimseye o, kolaydır.Şöyle ki: Allahà ibadette bulunur, ona hiçbir şeyi ortak
koşmasın, namazı devamlı olarak kılar, haccını da eda edersin.Ve ilave
ederek:Sana hayır kapılarını gösteriyim mi? Oruç, günahlardan koruyucu bir
ibadettir.Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi gnahların ateş azabıbı
söndürür.Kişinin, gecenin tenha vaktinde kıldığı namaz, Salih kulların alametidir.Sonra
Resulullah aleyhisselam:
-“Çok ibadet etmekten, ( o kimselerin) vücudları yatakalrdan
uzak kalır:Korkak ve ümid ederek Rablerini yalvarırlar, verdiğimiz rızıklardan
başkalarına veririler, yaptıklarına karşılık olarak, onlar için gizlenen
müjdeyi bilen olmaz.” Mealindeki (Secde Suresi) Ayet-i Kerimeyi okudu.Bundan
sonra buyurdular:
-Sana işin başını, temel direğini ve zirvesini söyleyim mi?
-Söyle ey Allah`ın Resulü dedim.Buyurdular ki:
İşin başı İslam, temel direği namaz, zirvesi de cihad`dır
(Allah`ın dininin yayılması için çalışmaktır) Bundan sonra buyurdular ki:
-Bunların hepsini koruyan şeylerin ne olduğunu haber vereyim
mi?
-Haber ver, Ey Allah`ın Resulü dedim.
Bunun üzerine eli ile dilini işaret ederek:
-Bunu yani dilini koru, buyurdular.Bunun üzerine:
-Konuştuklarımız ile mesul tutulur muyuz, ey Allah`ın Resulü?
Diye sordum.
-Allah, Allah, ey Muaz! Dillerinin ettiğinden başka bir şey
insanları cehenneme atar mı? Yani çoğu defa insanı felakete götüren dilinin
yaptıklarıdır, buyurdu.(Tirmizi)
2.Vasiyet:Sakın Namazı terk etmeyin
Hazreti Hüseyin (r.a) henüz süt emmekte iken hastalanmış ve
sabaha kadar uyumamıştı.Sabaha doğru biraz uyur gibi olmuş, Hazreti Fatıma
Validemiz de vakitten istifade ederek, sabah namazını kılıp
yatmışlardı.Mescid-i şerifte sabah namazını kıldıran Resulü Ekrem Efendimiz,
adeti üzere kızı Fatıma`nın saadetli evine teşrif etmişlerdi.Hazreti Fatıma`yı
uyur vaziyette görünce; onu sabah namazını kılmadan yatmış sanarak:
-Ey kızım Fatıma, Peygamber kızıyım diye sakın namazı terk
etme! Beni hak peygamber olarak gönderen Allah`a yemin ederim ki, namazını
vaktinde kılmadıkça; cennete gireceğini zannetme, buyurmuşlar ve namazın hiçbir
suretle ihmal edilemeyeceğini beyan buyurmuşlardır.
Ondan sonra Hazreti Fatıma:
-Canım babacığım, sabaha kadar uyumadım.Sabah namazını kılıp
da yattım, deyince Peygamber Efendimiz:
-Müjdeler olsun sana ey kızım Fatıma, Ahirette böyle
sıkıntılar görmeyeceksin, buyurdular.
3.Vasiyet:En Faziletli
Kadınlardan Olun
Ebu Ümame (r.a)`ın rivayetine göre: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam şöyle buyurmuşlardır:
-“Mü`min, Allah`a takvadan sonra en ziyade Saliha bir
zevceden hayır görür.Böylesi bir kadına emretse itaat eder.Ona baksa sürur
duyar, bir şeyi yapıp yapmaması hususunda yemin etse, kadın bunu yerine getirerek
onu yeminden kurtarır, kadınında ayrılıp uzak bir yere gitse, kadın hem kendi
namusu ve hem de adamın malı hususunda hayırhah ve dürüst olur.
4.Vasiyet:Kocalarına
Eziyet Veren Kadınlardan Olmayın
Ebu Ümame (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam`a
bir kadın geldi, yanında iki çocuğu vardı.Kadın bunlardan birini sırtına almış,
diğerini de yediriyordu.Aleyhissalatu vesselam onu görünce (taktirlerini) şöyle
ifade buyurdular:
-“(Kadınlar çocuklarını karınlarında) taşırlar, doğururlar ve
onlara merhamet beslerler.Bunlar bir de kocalarına eziyet vermezler ve
namazlarını kılarlarsa cennete girerler” buyurmuşlardır.
5.Vasiyet:Sadaka Verin.
Cabir (r.a)`ten şöyle anlatılır:
Peygamberimiz aleyhisselam ile Bayram namazında bulundun da,
ezan ve kamet okumadan, hutbeden önce namaza başladı.Sonra Bilal (r.a)`e
dayanarak hutbe okumak için kalktı.Ve takvayı emrederek Allah`a taat ve ibadete
teşvik etti ve insanlara vaz-u nasihatte bulundu.Sonra, Mescidin gerisinde
bulunan kadınlara geldi ve onlara da vaz-u nasihat ederek:
-Sadaka veriniz, çünkü çoğunuz cehennem yakacağısınız!,
deyince kadınların hayırlılılarından, yanakları al biri kalktı ve:
-Ey Allah`ın Resulü; neden çoğumuz cehennem yakacağı
oluyoruz, dedi.
Peygaberimiz aleyhisselam bana cevaben şöyle buyurdu:
-“Çünkü, siz çok çok şikayet eder ve kocanızın nimetlerini
örter, görmesiniz.”
Bunun üzerine kadınlar ziynetlerinden küpelerini ve
yüzklerini Bilal`in elbisesine koyarak sadaka vermeye başladılar.
6.Vasiyet:Nimetlere
küfretmeyin.
İbni Abbas (r.a) anlatıyor:
Peygamber aleyhisselam zamanında güneş tutulmuştu.Allah`ın
Resulü namaz kılıp uzun uzun kıyamda kaldı.
-Muhakkak güneş ile ay Allah`ın ayetlerinden birer
ayettir.Hiç bir kimsenin ölümü ve yaşaması için tutulmazlar; şu halde
tutulduklarını görünce Allah`ı zikrediniz.
İnsanlar dediler ki:
-Ey Allah`ın Resulü, durduğun yerde bir şey almaya uzanmış
oldun mu, sonra da irkilip geri çekildiğini gördük.
Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselam:
-Kati olarak cenneti gördüm de, bir salkım üzüm yakaladım.Koparmaya
Muaffak olsaydım, dünya durduğu sürece ondan yiyebilecektiniz.Bana cehennem de
gösterildi.Şu anda gördüğüm manzaradan daha kötü bir manzara
görmedim.Cehennemdekilerin çoğunu da kadınlardan gördüm, buyurdu.
-Ey Allah`ın Resulü, ne sebeple onların çoğu kadınlardandır?
Diye sordular.Peygamberimiz aleyhisselam
-Küfürleri sebebiyle, cevabında bulundu.
-Allah`a mı küfrediyorlar? Diye yine sordular.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-“Kocalarına ve kendilerine yapılan nimete küfrediyorlar;
onlardan birine dünyayı versen, yahud ömrü boyunca iyilikte bulunsan, yine
senden hoşlarına gitmeyen bir şey görünce, senden hiçbir zaman hayır görmedim,
derler” buyurdu.(Buhari, Mülslim, Nesei)
7.Vasiyet:Zekatınızı
verin.
Ebu Hüreyre (r.a) Peygamberimiz aleyhisselamın zekatını
vermeyenler hakkında şöyle buyurduğunu anlatıyor:
Kim Allah kendisine mal vermiş de zekatını vermemişse, zekatı
verilmemiş olan o malı, kıyamet gününde, iki gözü üzerinde iki siyah nokta
bulunan korkunç ve zehirli erkek bir yılan suretine konulur ve bu korkunç yılan
kıyamet gününde mal sahibinin boynuna
sarılır.Sonra, ağzı ile sahibinin çenelerini iki tarafından yakalar ve:
-Ben senin malınım, ben senin hazinenim! Der.
Peygamberimiz aleyhisselam bunu anlattıktan sonra Al-i İmran
Süresinden şu ayet-i kerimeyi okur:
-Sakın Allah`ın kendilerine ihsan buyurduğu nimetlerden
başkasına vermekte bahillik gösteren kimseler bunun kendileri hakkında hayırlı
olduğunu zannetmesinler, aksine bu onlar hakkında bir şerdir.Bahillik
yaptıkları şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır.
(Buhari,Müslim,Ebu Davud,Tirmizi,Nesei)
8.Vasiyet:Kul Borcu İle
Ölmeyin…
Cabir (r.a) şöyle anlatır:
Resulullah Aleyhisselam üzerinde borç bulunduğu halde ölen
kimsenin, cenaze namazını kılmazdı.Bir cenaze getirilince,
-Ölen kişinin borcu var mı? Diye sordu.
-Evet, iki dinar borcu var, dediler de, Peygamberimiz
aleyhisselam:
-Arkadasınızın cenaze namazını kılın! Buyurdu ve kendisi
kılmak istemedi.Ebu Katade:
-“O ,ki dinar borcu ödemeyi ben üzerime alıyorum” deyince,
Allah`ın Resülü de cenaze namazını kıldı.
Allah, Peygamberine fetihler müyesser kılıp bereket meydana
gelince, Resulullah aleyhisselam;
-“Ben her mümine kendisinden daha yakınım.Kim ölüp de borç
bırakırsa, onun borcunu ödemek benim üzerimedir.Mal bırakanın malı ise mirasçılarınındır.”
Buyurdu.( Buhari, Müsşim, Ebu Davud,Tirmizi,Nesei)
9.Vasiyet:Hayvanlara da
Merhametli Davranın
Ebu Hüreyye (r.a) Peygamber aleyhisselamın şöyle buyurduğunu
anlatır:
-Bir yolcu, yoluna devam ederken, çok susamıştı.Bir kuyua
rastladı.İnip ondan su içti.Çıktığında bir de baktı ki, ziyadesiyle susamış bir
köpek dilini çıkarıp susuzluktan toprağı yiyiyor.Yolcu:
-Bu köpek de biraz önce benim olduğum halde ki gibi, çok
susamış, ded, ve onu suladı.Allahü Teala da bu kişinin yaptığını makbul sayarak
günahlarını mağfiret buyurdu.Ashabı Kiram dediler ki:
-Ey Allah`ın Resulü! Hayvanlara yaptığımız iyilikte ecir,
ücret var mıdır?Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu:
-Her canlı ciğer taşıyan hayvana yapılan iyilikte ecir, ücret
vardır.
10.Vasiyet:Koca Hakkı
Üstündür.
Kays bin Saad (r.a) anlatıyor:
Hireye geldim, oradaki halkı, başkalarına üstün tutan bir
İranlıya secde eder halde gördüm ve “Allah`ın Resulü bu secde edilmeye
herkesten daha layıktır” dedim.Sonra gelip bunu Peygamberimiz aleyhisselamın
kendine anlatınca, Allah`ın Resulü şöyle buyurdular:
-Ne dersin, bir kabre uğrarsan ona secde eder misin? Dedim
ki:
-Hayır etmem.Peygamberimiz aleyhisselam:
-Şu halde bunu asla yapmayın.Bir insanın başka bir insana
secde etmesini emretseydim, Allah`ın, hanımları üzerinde kocalarına verdiği
haktan dolayı, hanımların kocalarına secde etmelerini emrederdim, buyurdular.
(Ebu Davud,Hakim,Tirmizi)
11.Vaiyet:H.z Fatıma`yı
(r.a) Örnek Alın.
H.z Ali (r.a) anlatıyor:
Fatıma (r.a)`nın el değirmeni ile un öğütmekten elleri acıyordu.Bu
acıdan dolayı, bir hizmetçi ihtiyacını arzetmek maksadıyla, Peygamberimiz
aleyhisselama şikayette bulunmaya geldi.Resulullah aleyhisselama un geldiğini
de haber almış, fakat bu undan kendisine bir hisse düşmemişti.Bu hususu H.z
Aişe (r.a)`ya söyledi.Allah`ın Resulü eve gelince Aişe (r.a) meseleyi
kendilerine bildirdi.Bunu üzerine Peygamberimiz aleyhisselam bize geldi.Biz
yatmış bulunuyorduk.Geldiğini görünce kalkmaya başladık.Resulullah
aleyhisselam:
-Yerinizde kalınız buyurdu ve Fatıma ile benim aramda
oturdu.Ayağı karnıma değmişti de serinliğini hissediyordum.
Hemen buyurdular ki:
-İstediğinizden daha hayırlısını size haber vereyim mi?
Yatmaya gittiğiniz vakit 33 defa Sübhanellah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa
Allahüekber deyin.Bu, sizin için istediğiniz hizmetçiden daha hayırlıdır.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
12.Vasiyet:Hastalık
Günahları Döker.
Abdullah (r.a) anlatıyor: Allah`ın Resulünün huzuruna
girdim.Çok ızdırablı bir hali vardı.Dedim ki:
-Ey Allah`ın Resulü! Sıtma hastalığın çok şiddetli.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Evet ben hastalandığım vakit duyduğum ızdırap iki kat olup
sizden iki kişinin duyduğu ızdırap derecesindedir, buyurdular.Dedim ki:
-Bu belki sana iki kat ecir sağlamak içindir.Buyurdular ki:
-Evet, söylediğin gibidir.Belaya uğrayan, bir diken ve bundan
fazla bir şey kendisine isabet eden bir Müslüman yoktur ki, bu sebepten dolayı
ağaç yapraklarının döküldüğü gibi, Allahü Teala onun günahlarını
bağışlamasın.(Buhari, Müslim)
13.Vasiyet:İnsanlara
Yardım Edin.
Ebu Hureyye (r.a) Peygamberimiz aleyhisselamın şöyle
buyurduğunu anlatıyor:
Allahü Teala kıyamet gününde şöyle buyuracaktır:
-Ey insanoğlu! Ben hasta olmuştum da sen ziyaretime
gelmemiştin.İnsanoğlu:
-Ey Rabbim! Ben senin ziyaretine nasıl gelirdim ki, Sen alemlerin
Rabbisin, diyecekti.Allahü Teala:
-Bilmiyor muydun ki, hasta kulumun ziyaretine gitseydin benim
ricamı ve ecrimi o hasta kulumun yanında bulacaktın, buyuracaktır.Yine Allahü
Teala:
-Ey insanoğlu! Bana yedirmeni istemeştim de, sen bana bir şey
yedirmemiştin.İnsanoğlu, sen alemlerin Rabbisin, diye cevap verecektir.
Allahü Teala:
-Bilmiyor muydun ki, filan kulum kendine bir şey yedirmeni
istemişti de, sen ona yiyecek bir şey vermemiştin.Eğer ona yiyecek bir şey
vermiş olsaydın, bunun ecrini bende bulacaktın, buyuracaktır.Yine Allahü Teala:
-Ey insanoğlu! Senden su istemiştim de sen bana su
vermemiştin, buyuracaktır.İnsanoğlu da:
-Ey Rabbim, ben sana nasıl su vereyim ki, sen alemlerin
Rabbisin, diyecektir.Allahü Teala:
-Filan kulum senden su istemişti de sen ona su
vermemiştin.Eğer vermiş olsaydın, bunun sevanını bende bulacaktın,
buyuracaktır.(Müslim)
14.Vasiyet:Tebareke
Suresini Okursanız, Kabir Azabı Görmesiniz
İbni Abbas (r.a) anlatıyor:
Resulllah aleyhisselamn sahabilerinde birisi, bilemyerek
çadırını bir mezarın üzerine kurdu.Bir de baktı ki; mezarın içinde bulunan kişi
“Tebarekellezi biyedihil mülk” suresini okuyor.Mezarda ki insan sureyi
bitirdikten sonra, bu sahabi kalkıp Peygamberimiz aleyhisselamın huzuruna geldi
ve :
-Ey Allah`ın Resulü! Farkına varmadan bir kabir üzerine
çadır kurdum.Bir de mezar içindeki
insanın “Tebarekeyi sonuna kadar okuduğunu duydum diye anlattı.
Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu:
-O süre koruyucudur, o süre kurtarıcıdır; kabir azabından
kurtarır.(Tirmizi)
15.Vasiyet:Amel Niyete
Göre Değerlendirilir.
Ümmü Kays (r.anha) Mekke`nin hem güzel hem de varlıklı
kadınlarından biri idi.Bir adam kendisi ile evlenmek teklifinde bulundu.Ümmü
Kays (r.anha) bu teklifi, adam kendisi ile Medine`ye hicret etmek şartı ile
kabul etti.Ümmü Kays (r.anha) Muhacirlerle beraber, Allah ve Resulünün rızası
ile Medineye hicret edince, bu adam da onunla evlenmek isteği ile Ümmü Kays`a
uyarak hicret etti.Ancak adam bu hicretini Allah ve Resulünün rızası için
yapmış gibi gösteriyordu.Hazreti Ömer`in bildiğine göre, bu sebepten dolayı
Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu:
-Ameller niyete göredir.Kişiye ancak niyetinin karşılığı
verilir.Kimin hicreti Allah Ve Resulü için ise, hicreti Alla`a ve
Resulünedir.Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalık, veya evleneceği bir
kadın ise, o kimsenin de hicreti o kadınadır.(Buhari, Müslüm, Ebu Davud,
Tirmizi, Nesef)
16.Vasiyet:Yaptığınız
iyiliği gizli yapın.
Enes (r.z) Peygamberimiz aleyhisselamın şöyle buyurduğunu
anlatıyor:
Allahü Teala yeri yarattığı zaman yer hareket edip
duruyordu.Bunun üzerine dağları yarattı.Dağları yer yüzüne oturtunca, yer karar
buldu.Melekler dağların şiddetine hayret ettiler:
-Ey Rabbimiz, yarattıkların arasında dağlardan daha kuvvetli
olanı var mı? Diye sordular.Allahü Teala da:
-Evet, demir diye cevap verdi.Melekler de bu defa :
-Ey Rabbimiz, yarattıkların içinde demirden daha kuvvetli
olanı var mı? Dediler.Allahü Teala:
-Evet, ateş buyurdu.Bunun üzerine melekler:
-Ey Rabbimiz, yarattıkların arasında ateşten daha kuvvetlisi
var mı? Dediler.Allahü Teala:
-Evet, rüzgar var buyurdu.Melekler de bu defa da:
-Ey Rabbimiz, yarattıkların arasında rüzgardan daha kuvvetli
olanı var mı? Diye sordular.
-Allahü Teala da buna cevap olarak şöyle buyurdu:
-Evet var, sağ eli ile sadaka verirken bunu sol elinden gizleyerek veren Ademoğlu
daha kuvvetlidir.(Tirmizi)
17.Vasiyet:Anaya İyilik
En Öndedir.
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor:
Adamın biri:
-Ey Allah`ın Resulü, insanlardan kendisine iyi muamele
yapmama en layık olan kimdir? Diye sordu.
Peygamberimiz aleyhisselam da:
-Anan, sonra anan, sonra yine anan; bundan sonra da babandır.
Bunlardan sonra sırasıyla akraba ve taalukatından sonra en
yakın olan kimsedir, buyurdu.
18.Vasiyet:Çocuklara
Şefkatli Davranın.
Ebu Hureyre (r.a) şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz aleyhisselam, torunu Hazreti Hasan`ı
öptü.Yanında da sahabilerden Akra bin Habis Teymi oturmaktaydı.
Akra:
-Benim on tane evladım var, bunlardan hiç birini öpmedim,
dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam kendisine baktı ve:
-Şefkat ve merhamet göstermeyen kimseye, Allah da kendi
rahmetini ihsan etmez, buyurdu.(Buhari, Ebu Davud,Tirmizi)
19.Vasiyet:Öfkenize Hakim Olun.
Abdullah (r.a)`ten şöyle anlatılıyor:
Peygamberimiz aleyhisselam:
-İçinizde kimi “rekup” sayarsınız? Diye sordu.Biz:
-Evladı olmayan kimseyi, diye cevap verdik.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Hayır, “rekup” öyle kimse değildir.Asıl “rekup” ahirette
evlad göndermemiş, yani hiçbir evladı vefat etmemiş olan kimsedir, buyurdu.
Sonra:
-Güreşte en çok galip kimi sayarsınız) diye sordu.Biz:
-Sırtı yere gelmeyen pehlivanı, dedik.Peygamberimiz
aleyhisselam:
-Hayır, öyle değildir.Asıl, öfkelendiği zaman nefsine hakim
olan kişi, en çok galip gelen ve sırtı yere düşmeyen pehlivandır,
buyurdu.(Müslim, Ebu Davud)
20.Vasiyet:Zikir
Meclislerine, Zikre Devam Edin.
Ebu Hureyre (r.anh), Peygamberimiz aleyhisselamın şöyle
buyurduğunu anlatıyor:
Allahü Teala`nın bir kısım melekleri vardır ki, onlar
yollarda gezer, zikir ve ibadet meclislerini ararlar.
Zikir ve ibadetle meşgul olan bir topluluk gördüler mi:
-Gelin, burada aradığınızı bulursunuz diye birbirlerine
çağırırlar.Bunun üzerine dünya semasına melekler toplanıp kanatları ile onları
kuşatırlar.Sonra kullarının hallerini en iyi bilen Rableri, meleklere sorar:
-Kullarım ne diyor? Melekler:
-Seni tespih ediyorlar, tekbir ediyorlar, hamd ve tazimde
bulunuyorlar.Allahü Teala:
Onlar beni gördüler mi? Diye sorarlar.Melekler:
-Hayır, seni görmediler, derler.Allahü Teala:
-Beni görmüş olsalardı nasıl olurdu? Diye sorar.Melekler:
-Seni görmüş olsalardı, daha çok ibadet eder, daha çok tazim
ve tespihte bulunurlardı, diye cevap verirler.Allahü Teala:
-Benden ne diliyorlar? Diye sorar.Melekler:
-Cenneti diliyorlar derler.Allahü Teala:
-Onlar cenneti gördüler mi? Diye sorar.Melekler:
-Hayır, vAllahi ey Rbbimiz, görmediler, derler.Allahü Teala:
-Görmüş olsalardı, iştiyakları daha çok olur, arzuları daha
şiddetli olur, rağbetleri daha büyük olurdu, derler.Allahü Teala:
-Onlar neden bana sığınıyorlar? Diye sorar.Melekler:
-Cehennemden sığınıyorlar, derler.Allahü Teala:
-Onlar cehennemi gördüler mi? Diye sorar.Melekler:
-Hayır, vAllahi görmediler, derler.Allahü Teala:
-Görmüş olsalardı nasıl olurdu? Diye sorar.Melekler:
-Görmüş olsalardı, ondan daha çok kaçarlar, daha çok
korkarlardı, diye cevap verirler.Allahü Teala:
-Siz şahid olun ki, onları mağfiret ettim, buyurur.
Meleklerden birisi:
-Mecliste bulunan filan kişi onlardan değildir.Kendisinin bir
işi sebebiyle oraya gelmiştir, diye söyler.Allahü Teala:
-Oralar zikir ve ibadet meclisidir; yanlarına gelip oturan
kimse de oradakilerin sebebi de ile saadete ere buyur.(Buhari,Müslim,Tirmizi)
21.Vasiyet:İki Cihanda
İyilik İsteyin.
Enes (r.a) şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz aleyhisselam Müslümanlardan hasta olan bir
kimsenin ziyaretine gitmiş idi.Hasta o kadar zayıflayıp küçülmüştü ki, adeta
bir civciv gibi olmuştu.Peygamberimiz aleyhisselam kendisine:
-Bir şey için dua eder veya Allah`tan dilermiydin? Diye
sordu.Adam:
-Evet, “Ey Allah`ın bana ahirette vereceğin cezayı dünyada
ver!” derdim, diye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselam:
-Sübhanellah, yapamazmıydın, yahut beceremezmiydin. “Ey
Allah`ım bize dünyada ve ahirette iyilik ver, bizi cehennemden koru!” deseydin
ya buyurdu.Sonra Allah`ın Resulü bu kimseye dua etti; Allahü Teala da sıhhatini
bağışladı.(Müslim,Tirmizi)
22.Vasiyet:Dertlerin
Devası Vardır, Ona Sarılın.
Ebu Said (r.a) şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz aleyhisselam bir gün mescide girdi ve orada
Ensar`dan Ebu Ümame denilen adama rastladı da, kendisine:
-Ey Ebu Ümame! Ne diye namaz vaktinin dışında seni mescide
oturur halde görüyoruö? Diye sordu.
Ebu Ümame:
-Beni saran dertler ve borçlar yüzünden ey Allah`ın Resulü,
dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Sana bir dua öğretiyim mi ki, bunu okuduğun zaman, Allah
derdine deva verir, borcunu ödettirir? Buyurdu.
Bunu üzerine ben:
-Öğret, ey Allah`ın Resulü, dedim.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Sabah ve akşam şu duayı oku! Buyurdu.
“Allahümme inni euzü bike minel cübni vel buhli ve minel aczi
vel keseli ve min galebetiddeyni ve kahrirrical”. “Ey Allah`ım, kederden,dertden
aczden, ve tenbellikten, korkudan ve cimrilikten, borcun üstelenmesinden ve
ricalin kahrından sana sığınırım!”
23.Vasiyet:Allah`ın
Merhameti Çok Büyüktür.
H.z Ömer (r.a)`ten şöyle anlatılır:
Peygamberimiz aleyhisselama bir kısım esirler getirildi.Aralarında
b,r kadın esir, bir şeyi arar halde telaş içeresinde koşuyordu.Esirlerin
arasında bir çocuğu bulur bulmaz onu bağrına bastı ve emzirmeye başladı.
Bunun üzerine Paygamberimiz aleyhisselam:
-Bu kadının evladını ateşe atmasını düşünebilir misiniz? Diye
sordu.
Biz de:
-Hayır, vAllahi, atmamaya gücü yettikçe atmaz, dedik.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-İşte Allahü Teala, bu kadının çocuğuna karşı olan
merhametliliğinden kullarına karşı daha merhametlidir, buyurdu.(Buhari, Müslim)
24.Vasiyet:Şeytana Sövmeyin.
Ebu Melih (r.a)`den şöyle anlatılıyor:
Bir adam dedi ki, Allah`ın Resulünün terkisinde idim.Hayvanın
ayağı surçtü.Bunun üzerine ben de:
-Şeytan helak olsun! Diye söyledim.
Peygamberimiz aleyhisselam da buyurdular ki:
-“Şeytan helak olsun” deme.Zira böyle söylediğin zaman,
şeytan o kadar kabarır ki koca bir ev gibi olur ve “Bu işi ben yaptım” der.
“Bismillah” de ki, böyle söylediğin zaman, şeytan sinek miktarı oluncaya kadar
küçülür.
(Ebu Davud, Nesei)
25.Vasiyet:Kelime-i
Şehadetin Ağırlığı Çok Fazladır.
Abdullah bin Amr (r.a) Peygamberimiz aleyhisselamın şöyle
buyurduğunu anlatıyor:
Muhakkak ki, Allahü Teala, ümmetim içerisinden bir adamı
kıyamet gününde bütün halkın huzurunda kurtaracaktır.O kimsenin önüne doksan
adet amel sahifesi serecektir ki, onun her sahifesi gözün görebildiği kadar
uzun olacaktır.
Allah bu adama:
-Bunlardan inkar ettiğin bir şey var mı? Amelleri kaydeden
katiplerim haksızlık etti mi? Diye soracaktır.Adam:
-Hayır, haksızlık etmediler, ey Rabbim, diyecektir.Allahü
Teala:
-Bunlar için söyleyeceğin bir özrün var mı? Der.Adam:
-Hayır, bir özrüm yok, ey Rabbim, diyecektir.Allahü Teala:
-Evet, bunlardan hepsi doğru, ancak senin bizim nezdimizde
bir iyi amelin vardır.Bugün sana asla haksızlık yapılmayacaktır,
buyuracaktır.Bunun üzerine içerisinde “Eşhedü enla ilahe illAllah ve eşhedü
enne Muhammeden abdühü ve rasülühü,” yazılı olan bir tezkere çıkarılacak ve
Allahü Teala kendisine:
-Amellerin tartılmasına hazır ol! Diyecektir.Adam:
-Ey Rabbim, bu kadar sahifeler yanında bu tezkere ne kıymet
ifade eder ki? Diye soracaktır.Allahü Teala:
-Sana kat`iyetle haksızlık edilmeyecektir, diye cevap
verecektir.Sonra o tezkere terazinin bir kefesine, sahifeler de diğer kefesine
konulacak ve neticede sahifeler hafif, tezkere ise ağır gelecektir.Zira Allah`ın
ismi ile tartılan hiçbir şey, onun isminden daha ağır gelemez!.(Tirmizi)
26.Vasiyet:Allah`tan
Ümit Kesmeyin.
Ebu Hureyre (r.a) Peygamberimiz aleyhisselamın şöyle
buyurduğunu anlatır:Cehennem ateşine giren kimselerden iki kişi şiddetli bir
şekilde feryad etti.Bunu üzerine Allahü Teala:
-Çıkarın şunları! Diye emir buyurdu.Çıkarılınca kendilerine:
-Neden feryadınız şiddetlendi? Diye sordu.Onlar:
-Bize merhamet edersin, diye böyle yaptık, diye cevap
verdiler.
Allahü Teala:
-Benim size rahmetim, gidip kendinizi önceden bulunduğunuz
ateşin içersine atmanızdır, buyurdu.
Dönerler ve bunlardan birisi, kendini tekrar ateşe
atar.Allahü Tealada, kulu emrine uyduğu için ateşi soğuk ve selamet
kılar.Diğeri ise yerinde durur ve kendini tekrar ateşe atmaz.Allahü Teala
kendisine:
-Niçin arkadasının attığı gibi, sen de kendini ateşe atmadın?
Diye sorar.Adam:
-Ey Rabbim, muhakak ki ben, ateşten çıkarıldıkan sonra tekrar
beni oraya atmayacağınızı ümid ve niyaz ederim, diye cevap verir.
Bunun üzerine Allahü Teala:
-Niyaz ve ümidim kabul olmuştur,buyurur ve Rablerinin rahmeti
ile ikisi de cennete girerler.(Tirmizi)
27.Vasiyet:Evlat
acısını sabredin.
Bir kadın, Peygamberimiz huzuruna gelerek:
-Ya Resulullah! Benim üç çocugum vefat etti.Dua et de cennete
gireyim, dedi.Kadının bu sözlerini dinleyen Resulü Ekrem Efendimiz:
-Sen zaten cennette yerini hazırladın, buyurdular.
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh,
hüve ünvânüküm"
28.Vasiyet:Erkekle
Kadın Arasında Sevap Müşterektir.
Esbabın büyüklerinden hanım sahabi H.z Esma (r.a)
Peygamberimizin huzuruna çıkarak şunları söyledi:
-Ya Resulullah! Anam, babam sana feda olsun.Ben Müslüman
kadınlarını temsilen huzurunuza geldim.Hak Teala sizi erkek ve kadınlara
peygamber olarak göndermiştir.Biz artık sizin yolundayız, size inandık, iman
ettik.Biz evimizin dört duvarı arasındayız, dışarı çok az
çıkabiliyoruz.Erkekler ise, Cuma namazı, cenaze namazı, bayram namazı
kılarlar.En büyük ibadet olan cihat ederler.Biz ise bunlardan mahrunuz.Biz hep
evde çocuklarımızla meşgul olur, kocalarımızın elbiselerini dikeriz, yemek
yapar, evin temizliği ile uğraşır onların rahat etmesi için elimizden geleni
yapmaya çalışırız.Kocalarımızın yaptığı ibadetten bize de bir hisse var mı?
Yoksa biz onların kazandıkları sevaptan mahrum mu oluyoruz? Dedi.
Efendimiz memnun olmuşlardı.Orada bulunan Eshaba dönerek:
-Siz bu zamana kadar din hususunda bir kadının böyle
konuştuğunu duydunuz mu? Diye sordular.Eshap:
-Ya Resulullah, bizim aklımızdan bile geçmiyordu ki bir kadın
gelsin de böyle güzel şeylerden sual etsin, dediler.
Efendimiz (s.a.v) H.z Esma (r.a)`ya dönerek:
-Ey Esma! Eğer bir kadın kocasını razı ederek onun gönlünü
hoş tutar, kadınlık vazifelerini yerine getirirse, işte o kadın kocasının her
kazandığı sevaba ortaktır, buyurdular.
O büyüklerin her hali bizlere bir ikaz mahiyetini taşır.Ne
mutlu o kadına ki kocasını razı etmiş ve onun yaptığı sevaplara ortak olma
bahtiyarlığına erişmiş.
29.Vasiyet:Yemekte
Besmeleyi Unutmayın.
Hazreti Aişe (r.anha) anlatıyor:
Resululluh aleyhisselam sahabilerinden altı kişi beraber
yemek yiyordu.Bu arada bir Arabi geldi ve iki lokma yedi.Bunun üzerine
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Eğer şu Arabi besmele ile yemiş olsaydı yemek hepinize
yeterdi, buyurdular.
Yine, Ümeyye bin Mahşi (r.a)`dan:
“Peygamber Aleyhisselam oturuyordu, bir adam da yemek
yiyordu.Besmele çekmemişti; yemekten geriye tek lokması kalmıştı ki:
`Bismillahi fi evvelihi ve ahirihi (başında da sonunda da Allah`ın
adıyla)`dedi.Sonra Peygamberimiz elyhisselam güldü ve şöyle buyurdu:
-Şeytan da onunla beraber yiyordu, sonunda adam besmele
çekince, şetan karnındakini kustu.(İkisi de Ebu Davud`a aittir.)
Huzeyfe (r.a)`dan:Peygamberimiz aleyhisselam ile yemek yemeye
hazırlandığımız zaman, o başlayıp elini uzatmadıkça biz elimizi (yemeğe)
koymazdık.Bir keresinde onunla birlikte bir yemekte bulunduk.Bir cariye gelip
süratle elini yemeğe daldırdı, hemen Peygamberimiz aleyhisselam onun elini
çekti.Sonra bir bedevi geldi, o da süratle elini yemeğe daldırmak istedi, onun
da elini tuttu ve şöyle buyurdu: `Şeytan besmele çekilmediği zaman yemeği
kendine helal kılar.Şeytan bu cariye vasıtası ile yemeği kendisine helal kılmak
istedi,( bu nedenle ben de) cariyenin elini tuttum.Sonra bu bedevi vasıtası ile
besmele çekmediği için yemeği kendine helal kılmak istedi.Onun da elini
tuttum.Nefsim kudret elinde olan Allah`a yemin ederim ki, onun (şeytanın) eli o
ikisinin eliyle birlikte benim elimdedir.(Müslim ve Ebu Davud)
30.Vasiyet:Dünya işleri
için üzülmeyin.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki:
.Geçim sıkıntısından şikayetçi olan, Rabbini şikayet etmiş
gibi olur.
.Dünya işleri için üzülen, Allah`a kızmış gibi olur.
.Bir zengine, zengin olduğu için tevazu gösterenin, dininin
üçte ikisi
45.Vasiyet:Hepiniz
Çobansınız Ve Mesülsünüz.
İbn Ömer (r.a)`dan: (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“Hepiniz çobansınız.Hepiniz güttüğünden (idare ettiğinden)
sorumludur.İmam(lider) bir çobandır, sürüsünden (yönetimdeki insanlardan)
sorumludur.Kişi ailesinin çobanıdır, ehlinden mesuldür.Kadın kocasının evinde
bir çobandır, görevli olduğu işten sorumludur.Hizmetçi efendisinin malının
çobanıdır, onun idaresinden sorumludur.” Bunları Peygamber Efendimizden duydum;
şunu da söylediğini zannediyorum: “Kişi babasının malının çobanıdır; onun
idaresinden sourmludur. (Hulasa) hepiniz çobansınız, hepiniz uhdesinde bulunan
işinden sorumludur.(Buhari, Müslim)
46.Vasiyet:Allah
Yolunda Harcama Yapın.
Huzeym bin (r.a)`dan (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“Kim Allah yolunda bir harcama yaparsa, karşılığında yedi
yüz kat alır.” (Tirmizi ve Nesai)
Sehl bin Huneyf (r.a)`dan (Peygamberimiz Aleyhisselam
buyurdu) :
-“Kim Allah`dan hulus-i kalp ile şehitlik ederse, yatağında
ölse bile, Allah onu şehitlerin mertebesine ulaştırır.” (Müslim ve sünen
ashabı)
Ebu Hureyre (r.a)`dan (Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Beş şehit vardır: Vebadan ölmüş kimse, karın ağrısından
öle, boğularak ölen, üzerine duvar yıkılarak ölen, Allah yolunda ölüp şehit
düşen.” (Müslim, Tirmizi)
47.Vasiyet:Beytülmale
El Sürmeyin.
Ebu Rafı (r.a)`dan:
Peygamberimiz aleyhisselam Baki mezarlığına uğradı;
-Yazık sana! Yazık sana!, dedi.
Bu söz bana ağır geldi, beni kastettiğini sandım ve biraz
geri durdum.Bunun üzerine bana:
--Ne`n var, yürü! Diye sordu.Dedim ki:
-Bir şey mi oldu?
Hayır bişr şey olmadı.Yoksa bir şey mi oldu?
-Bana doğru “Yazık sana!” dedin de…
-Hayır sana demedim.Lakin şurada yatan adam var ya, onu bir
zamanlar, falan oğullarına zekat toplamaya göndermiştim de, kimsenin haberi
olmadan hile ile kendi zimmetine bir çizgili kaftan geçirmişti, şimdi aynı o
kaftan kadar ateş onu sarmış yakıyor. (Nesai)
48.Vasiyet:Selam Verin.
Ebu Hureyre (r.a)`dan:
(Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Biriniz bir meclise girdiği zaman selam versin.Oturmak
isterse otursun.Sonra kalkarken (yine) selam versin.Çünkü birinci selam
ikincisinden daha evla değildir.(yani her iki selam da aynı değerdedir).”
(Ebu Davud ve Tirmizi)
Ebu Umame (r.a)`dan: (Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
“Allah katında en kıymetli ve en ileri olan, selamı ilk
verendir.”(Tirmizi)
Ebu Hureyre (r.a)`dan (Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Binekte olan yürüyene, yürüyen oturana az olanlar çok
olanlara (öncelikle) selam verir.”
49.Vasiyet:Kimseye
Hakaret Etmeyin.
Cabir bin Süleym (r.a)`dan : (Peygamberimiz aleyhisselam
buyurdu) :
-Kimseye hakaret etme! Yapılan iyiliği sakın küçümseme!
Kardeşinle konuşurken daima güler yüzlü ol! Bu bile iyiliktir.Entarini baldırının
yarısına kadar kaldır, yerde sürünmesin.Buna razı olmasan topuklarına kadar
uzat! Sakın entarini yere kadar salıverme! Çünkü bu, kibirdendir.Allah kibri
sevmez.Eğer biri sendeki kusuru bilerek sana hakaret eder veya seni ayıplarsa,
sen onda bildiğin bir kusurdan dolayı onu ayıplama ki, onun vebali kendi
üzerinde olsun. (Ebu Davud)
50.Vasiyet:Perdelerinizi
Açık Tutmayın.
Ebu Zer (r.a)`dan:
(Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Bir kimse izinleri olmadan bir evin perdesini açıp da
içeriye bakarsa ve ev halkının avretini (yani görünmesi mazurlu olan yerini)
görürse, cezayı mucip bir suç işlemiş olduğundan o eve artık onun bir daha
gelmesi helal olmaz.Eğer başını uzatıp evin içine bakarsa da ev sahibi de onun
gözünü çıkarırsa bundan dolayı kınanmaz.Eğer kapılar ve perdeler açık olup da
bakarsa o zaman suç bakanın değil, hane sahibinin olur.” (Tirmizi)
51.Vasiyet:Aksırana Dua
Edin.
Abdullah bin Ebi Bekr, babasından: “Peygamberimiz
Aleyhisselam şöyle buyurdu: “Biri aksırdığı zaman ona: `Yerhamükellah`de! Bir
daha aksırırsa yine `Yerhamükellah`de! Bir daha aksrarırsa, `sen galiba nezle
olmuşsun de! (Malik)
Ebu Hureyre (r.a)`dan: “Peygamberimiz Aleyhisselam, aksırdığı
zaman yüzünü elleri veya elbisesiyle kapar, sesini de kısmaya çalışırdı.” (Ebu
Davud ve Tirmizi)
52.Vasiyet:Yüzükoyun
Yatmayın.
Ebu Zer (r.a)`dan:
“Peygamberimiz aleyhisselam, ben karnım üzerinde yatarken
yanıma uğradı ve beni ayağıyla dürterek şöyle dedi:
-“Ey Cüneydip! Bu yatış (biçimi), cehennem ehlinin
yatışıdır.” (İbn Mace)
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
53.Vasiyet:Müslümanlara
Yardımcı Olun.
Ebu Hureyre (r.a)`dan (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“Kim bir müslümanın dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını
giderirse, Allah onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısının giderir.Kim güç
durumda olan bir müslümana kolaylık sağlarsa, Allah ona hem dünyada, hem de
ahrette kolaylık ihsan eder.Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah onun
dünya ve ahiret ayıplarını örter.Kul kardeşinin yardımında oldukça, Allah da
onun yardımında olur.” (Müslim, Tirmizi ve Ebu
54.Vasiyet:İnsanların
Hidayete Gelmeleri İçin Gayret Gösterin.
Ebu Hureyre (r.a)`dan:
(Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“Kim birini hidayete çağırırsa, kendisine ecri kadar,
onların ecrinden hiçbir şey eksilmeksizin ecir alır.Kim de bir dalalete davet
ederse, dalalete gidenlerin günahı gibi, onların günahlarından hiç
eksilmeksizin
55.Vasiyet:Müslümanları
Sevin
Nu`man bin Beşr (r.a)`dan:
(Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Müminler; birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamette,
birbirlerine şefakat göstermekte tek vüzcut gibidir.O vücudun bir organı
rahatsız olursa, diğer organlar da acı çekip uykusuz kalır.” (Buhari ile
Müslim)
Ebu Hureyre (r.a) `dan (dedi ki) :
-“Sevdiğini ölçülü sev! Çünkü o (sevdiğin) bir gün nefret
ettiğin kişi olabilir.Nefret ettiğinden de ölçülü olarak nefret et! Çünkü o bir
gün sevdiğin dostun olaibilir.” (Tirmizi)
56.Vasiyet:İman
Bakımından En Mükemmel Olun.
Aişe (r.anha)`dan (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“İman bakımından mü`minlerin en mükemmeli, ahlakça en güzel
olan ve ailesine en güzel davrananlardır.”
57.Vasiyet:Ölüye,
Bağırarak Ve Çağırarak Ağlamayın.
İbnu Ömer (r.anhüma) anlatıyor:
“Resulullah eleyhissalatu vesselam Sa`d İbnu Ubade`ye geçmiş
olsun ziyaretinde bulundu.(Yanınıa gelince) onu baygın buldu ve:
-“Ölmüş olmalı!” Dedi.Yanındakiler:
-“Hayır” deyince, Aleyhissalatü vesselam
ağladılar.Resullah`ın ağladığını gören halk da ağladı.
-“İşitmiyor musunuz, Allahü Teala Hazretleri ne gözyaşı
sebebiyle ne de kalbin hüznüyle azap vermez.Ancak şunun sebebiyle azap verir
dedi ve dilini işaret ettiler-yahut da merahmet eder.” (Buhari, Cenaiz 45)
58.Vasiyet:Eşinize
Boşanma Teklifi Yapmayın.
İbnu Abbas (r.anhüma) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Mazur bir sebep yokken kocasından boşanma talep eden kadın
cennetin kokusunu bile bulamaz.Halbuki cennetin kokusu kırk yıllık yürüme
mesafesinden duyulur.”
59.Vasiyet:Müminlerle
Arkadaşlık Edin.
Ebu Said (r.a)`dan: (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“Müminden başka kimse ile arkadaşlık etme! Yemeğini de ancak
takva sahibi kimse yesin.” (Ebu Davud ve Tirmizi)
60.Vasiyet:Teşekkür
Edin.
Ebu Said (r.a)`dan: (Peygamberimiz Aleyhisselam buyurdu) :
-“İnsanlara teşekkür etmeyen Allah`a şükretmiş
olmaz.”(Tirmizi)
61.Vasiyet:Nasihatlerinizi
Önce Kendiniz Tutun.
Üsame (r.a)`dan:
Peygamberimiz Aleyhisselam`ın şöyle buyurduğunu duydum:
-“Kıyamet gününde kişi götürülüp cehenneme atılır,
bağırsakları dışarıya fırlar, merkebin değirmende dönüp dolaştığı gibi o da
dönüp dolaşır.Cehennem ehli, onun yanında toplanıp şöyle derler: “Neyin var?
Bize iyiyi emredip kötüden nehyeden sen değil miydin? Nedir bu halin? Şu cevabı
verir: `Evet ben size eiyiliği emrederim
fakat ben yapmazdım.Kötülükten alıkordum, ancak onu ben yapardım.`
62.Vasiyet:Asla Yalan
Söylemeyin.
Safhan bin Süleym (r.a)`dan: dedi ki:
-“Ey Allah`ın Resulü! Mü`min korkak olur mu?”
-“Evet olabilir” buyurdu.Şöyle denildi:
-“Peki mü`min cmri olur mu?”
-“Evet olabilir” buyurdu.
-“Mü`min yalancı olabilir mi?”
-“Hayır asla!” buyurdu. (Malik)
İnb Ömer (r.a)`dan: (Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu) :
-“Kul yalan söylediği zaman, yaptığı şeyin kötü kokusundan
melek ondan tam bir mil uzaklaşır.” (Tirmizi)
63.Vasiyet:Kuràn
Öğrenin Ve Kuràn Öğretin.
Mus`ab İbnu Sad`ın babası anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“En hayırlılarınız Kur`anı öğrenen ve öğretenlerdir.”
64.Vasiyet:Dini Bozmak
İsteyenler Dikkat Edin.
Mikdam İbnu Ma`dikerib (r.a) anlatıyor: Resululah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
-“Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim
bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: “Bizimle sizin aranızda Allah`ın kitabı
vardır.Onda neler denmişse onları helal biliriz.Nelere de haram denmişse onları
haram addederiz” diyeceği zaman yakındır.Bilin ki, Resulullah`ın haram
kıldıkları da tıpkı Allah`ın haram ettikleri gibidir”. (Tirmizi, İlim 16)
65.Vasiyet:Çok Salevat Okuyun.
Ubeyy İbnu Ka`b (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam gecenin üçte ikisi geçince kalkar ve:
-“Ey insanlar! Allah`ı zikredin! Allah`ı zikredin! “zelzele”
kesinlikle gelecektir. “takipçi” de onun arkasından gelecektir.Ölüm, içindeki
(şiddet ve sıkıntı) lerle gelecek, (öyleyse ahirete hazırlanın!)” derdi.Übey
devamla dedi ki:
-“Ey Allah`ın Resulü dedim, ben sana çok salat
okuyorum.Duamda ne miktarını sana salat-u selam yapayım?”
-“Dilediğin kadar!” buyurdular.
-“Dörtte bir?” dedim.
-“Dilediğin kadar”! buyurdular, “Eğer artıtırsan, bu senin
için daha hayırlı!” dediler.
-“Yarı?” dedim.
-“Dilediğin kadar!” buyurdular. “Eğer artırırsan, bu senin
için daha hayırlı!” dediler.
-“Üçte iki?” dedim.
-“Dilediğin kadar!” buyurdular, “Eğer artırırsan, bu senin
için daha iyi!” dediler.
-“Duamın tamamını size salat-u selam okumaya ayırayım mı?”
dedim.
-“Bu takdirde, dileğin kabul edilir, günahın affedilir!”
buyurdular.”
66.Vasiyet:Münakaşa
Etmeyin.
H.z Enes İbnu Malik (r.a) anlatıyor: “Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Batıl ve haksız yolda iken (münakaşa ve) yalanı
bırakana cennetin kenarında bir köşk
bina inşa edilir.Haklı olduğu halde münakaşayı bırakan kimse için cennetin
ortasında bir köşk bina edilir.Kim de ahlakını güzelleştirse ona cennetin en
ala yerinde bir köşk bina edilir.”
67.Vasiyet:Zenginliğin
En Güzelini Seçin.
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam dediler ki:
“Allahü Teala hazretleri şöyle buyurdular:
-“Ey ademoğlu! Kendini ibadetime ver, gönlünü zenginlikle
doldurayım, fakirliğini kapayayım.Böyle yapmasan ellerini meşguliyetle
doldururum, fakrını da kapamam.” (Tirmizi, Kıyamet 31)
68.Vasiyet:Dilinize Ve
Şehvetinize Sahip Olun.
Sehl İbnu Sa`d (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
-“Kim bana çeneleri ile bacakları arasındaki şeyler hususunda
garanti verirse, ben de ona cennet hususunda garanti veririm.” (Tirmizi, iman
11. (2627)
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resullulah aleyhisselam
buyurdular ki:
-“Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir
bulut gibi asılı durur.Zinadan çıkınca iman adama geri döner.”
69.Vasiyet:Müslümanların
Kusurlarını Araştırmayın.
Cündüb (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki
-“Kim (başkalarının
kusurlarını teşhir edip herkese) duyurursa, Allah da (onun kusurlarını)
duyurur,Kim de riya yaparsa Allah da onun riyasını ortaya çıkarır.” (Buhari,
Rikak 36)
70.Vasiyet:Alçak
Gönüllü Olun, İsraf Etmeyin.
İyaz İbnu Hımar (r.a) anlatıyor: “ Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
-“Allah Teala Hazretleri, bana “Mütevazi olun, öyle ki, kimse
kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin” diye vahyetti.”
(Ebu Davu, Edep 48)
İbnu Amr İbni`l As (r.anhüma) anlatyor: “Resullulah
aleyhissaltu vesselam buyurdular ki:
-“Yiyiniz, tasadduk einiz, giyiniz.Fakat bunları yaparken
israfa ve tekebbüre kaçmayınız.” (Buhari, Nesai)
71.Vasiyet:İntiharı
Hiçbir Zaman Düşünmeyin.
Ebu Kılabe merhum anlatıyor: “Sabit İbnu Dahhak (r.a) anlatmıştı:
“Resullullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-Kim, bile bile, yalan yere İslam`dan başka bir din ile yemin
ederse, bu kimse dediği gibidir.Kim kendisini bir şeyle öldürüp (intihar
ederse) Kıyamet günü o şeyle azap verilir.Kişinin gücü dışında olan bir şey
üzerine yaptığı nezir muteber değildir.Mü`mine lanet etmek onu öldürmek
gibidir.Bir mü`mine küfür nisbet etmek onu öldürmek gibidir.Kim kendisini bir
şeyle keserse kıyamet günü onunla kesilir.Kim malını çok göstermek için yalan
bir iddiada bulunursa,Allah onun azlığını artırır.” (Buhari, Müslim)
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh,
hüve ünvânüküm"
72.Vasiyet:Helak
Sebeplerinden Hiçbirini İşlemeyin.
İbnu Abbas (r.anhüma) anlatıyor:
-“Bir kavimde gulül (devlet malından hırsızlık) zuhur ederse,
Allah o kavmin kalblerine korku atar.Bir kavim içinde zina yayılırsa orada
ölümler artar.Bir kavim, ölçü ve tartılarda (hile yaparak) miktarı azaltırsa
Allah ondan rızkı keser.Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler
verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır.Bir kavm ahdinden dönüp gadre yer
verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder.” (Muvatta, Cihad 26)
73.Vasiyet:Edepli Olun.
İbnu Abbas (r.anhüma) anlatıyor: “Ben Resulullah
aleyhissalatu vesselam`ın terkisinde idim.Bana şu nasihatte bulundu:
-“Yavrun! Allahà karşı (emir ve yasaklarına uyarak edebini)
koru, Allah da seni (dünya ve ahirette) korusun! Allah`ın üzerindeki hukukunu
koru ki onu karşısında (dünya ve ahiretin fenalıklarına karşı hami) bulasın
veya önünde demişti: Bollukta Allah`ı tanı ki, darlıkta da O, seni
tanısın.(Dünay ve ahrettle ilgili) bir şey isteyince Allah`tan iste.Yardım
talep edeceksen Allah`tan yardım dile.Zira kullar, Allah`ın yazmadığı bir
hususta sana faydalı olmak için bir araya gelseler, bu faydayı yapmaya muktedir
olamazlar.Allah`ın yazmadığı bir zararı sana vermek için bir araya gelseler,
buna da muktedir olamazlar.Kalemlerin mürekkebi kurudu ve sayfalar dürüldü.Sen,
yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya muktedir olabilirsen
çalış; şayet buna muktedir olamasan, hoşuna gitmeyen şeyde, sabırda çok hayır
var.Şunu da bil ki Nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluşta sıkıntıyla gelir,
zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe
çalamayacaktır.”
74.Vasiyet:Fazla
Gülmeyin.
Ebu Hureyre anlatıyor: “Bir gün, Resulullah aleyhissalatu
vesselam ashabına:
-“Şu kelimeleri kim benden alıp onlarla amel edecek ve
onlarla amel edecek olana öğretecek? Buyurdular.Ben hemen atılıp:
-“Ben! Ey Allahìn Resulü!” dedim.Aleyhisselatu vesselam
elimden tuttu ve ve beş şey saydı:
-Haramlardan sakın, Allah`ın en abid kulu ol!
-Allah`ın sana ayırdığına razı ol, insanların en zengini ol!
-Komşuna ihsanda bulun, mü`min ol.
-Kendin için istediğini başkaları için de iste, Müslüman ol!
-Fazla gülme.Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.” (Tirmizi,
Zühd 2)
75.Vasiyet:Son
Nefesinde Allah Hakkında Hüsnü Zanda Bulun.
Hz. Cbir (r.a) anlatıyor: (Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
-“Sakın sizden kimse Allah hakkında hüznüzanda bulunmadan son
nefesini vermesin.” (Müslim, Cennet 81)
76.Vasiyet:En Hayırlı
Kişi Olun.
Hz Ebu Hreyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam (bir gün) :
-“Size en hayırlınızın ve en şerlinizin kim olduğunu haber
vermiyeyim mi?” buyurdular ve bunu üç kere tekrar ettiler.Cemaat: “Evet, haber
veriniz!” dedi.
-“En hayırlınız, kendisinden hayır umulan ve şerri
dokunmayacağı hususunda emin olunandır; en şerliniz de kendisinden hayır ümit
edilmeyen ve şerrinden de emin olunmayan kimsedir.” (Tirmizi, Fiten 76)
77.Vasiyet:Evlenin!
Bekar Yaşamayın.
H.z Aişe (r.a) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
-“Nikah benim sünnetimdendir.Kim benim sünnetimle amel
etmezse benden değildir.Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı siz ile
iftar edeceğim.Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin.Kim maddi imkan
bulamassa (nafile) oruç tutsun.Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır.
İbnu Abbas (r.anhüma) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
-“Sevişenler için nikah kadar sevgiyi artırıcı bir şey
görmedik veya görülmedi.”
İbnu Ebi Necih rahimehullah anlatıyor:
-“Resulullah aleyhissalatu vesselam: “Kadını olmayan erkek
miskindir, miskindir!” buyurmuşlardır.Yanındakiler:
-“Çokça malı olsa da mı?” dediler.
-“Evet çokça malı olsa da!” buyurdular.Sözlerine devamla:
-“Kocası olmayan kadın da miskinedir, miskinedir!”
buyurdular.Yanındakiler:
-“Çokça malı olsa da mı?”
dediler.Aleyhissalatu vesselam:
-“Evet kadının çok malı olsa da!” buyurdular.
Abdullah İbnu Amr İbni`l-As (r.anhüma) anlatıyor: “Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Dünya bir meta`dır.Dünya metaının en hayırlısı Saliha
kadındır.”
(Müslim, Rada 64,
Nesai, Nikah 15)
78.Vasiyet:Dindarla
Evlenin.
Abdullah İbnu Amr (r.anhüma) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin.Çünkü
güzelliklerinin onları (kibir ve gurur sebebiyle) alçaltacağından
korkulur.Onlarla mal ve mülkleri sebebiyle de evlenmeyin, zira mal ve mülkün
onları azdıracağından korkulur.Fakat onlarla diyaneti esas olarak evlenin.Yemin
olsun, burnu kesik, kulağı delik siyahi dindar bir köle (dindar olmayan hür
kadından) efdaldir.”
79.Vasiyet:Evlenenleri
Tebrik Edin.
H.z Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam,
evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi: “Allah sana (evliliği) mübarek kılsın,
üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda birleştirsin.” (Ebu Davud,
Nikah 37)
79.Vasiyet:Evlenenleri
Tebrik Edin.
H.z Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam, evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi: “Allah sana (evliliği)
mübarek kılsın, üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda
birleştirsin.” (Ebu Davud, Nikah 37)
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2009, 14:26:27 Gönderen: fazıl14 »
80.Vasiyet:Cima
Esnasında Kapalı Olun.
Utbe İbnu Abdi`s-Sülemi (r.a) anlatıyor: “Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyrdular ki: “Biriniz hanımına temas edeceği vakit
örtünsün, eşekler gibi çırılçıplak soyunmasın.”
81.Vasiyet:En Faziletli
Kadınlardan Olun
Ebu Ümame (r.a)`ın rivayetine göre: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam şöyle buyurmuşlardır:
-“Mü`min, Allah`a takvadan sonra en ziyade Saliha bir
zevceden hayır görür.Böylesi bir kadına emretse itaat eder.Ona baksa sürur
duyar, bir şeyi yapıp yapmaması hususunda yemin etse, kadın bunu yerine
getirerek onu yeminden kurtarır, kadınında ayrılıp uzak bir yere gitse, kadın
hem kendi namusu ve hem de adamın malı hususunda hayırhah ve dürüst olur.
82.Vasiyet:Kabir Azabı
Haktır.
Hani Mevla Osman İbnu Affan (r.a) anlatıyor: “Hz. Osman
(r.a), bir kabrin üzerinde durunca sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı.Kendisine:
“Cenneti ve cehennemi hatırladığın vakit ağlamıyorsun, fakat kabri hatırlayınca
ağlıyorsun!” dediler.Bunun üzerine: “”Çünkü Resulullah aleyhissalatu
vesselam`ın şöyle dediğini işittim:
-“Kabir, ahiret menzillerinin birinci menzilidir.Kişi ondan
kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolaydır.Ondan kurtulamasa ondan
sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir.”
Hz. Osman devamla Resulullah aleyhissalatu vesselam`ın şu
sözünü de nakletti:
-(Ahiret aleminden gördüğüm) manzaraların hiçbiri kabir kadar
korkutucu ve ürkütücü değildi!”
-Eğer ondan necat buldunsa, büyük musibetten kurtuldun, Aksi
halde senin kurtulacağını hayal etmem. (Tirmizi, Zühd 5)
83.Vasiyet:Dedikodu
Yapmayın
İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam
(bir gün) iki kabre uğradı ve:
“(Bunlarda yatanlar ) azap çekiyorlar.Azapları da büyük bir
günahtan değil” buyurdular.Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:
“Evet! Biri, nemimede (laf getirip götürmede)
bulunurdu.Diğeri de idrar sıçrantısına karşı korunmazdı. “Aleyhissalatu
vesselam sonra yaş bir hurma dalı isredi, ikiye böldü.Birini birinin üzerine
dikti, birini de öbürünün üzerine dikti.Sonra da:
“Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler!” buyurdular.”
(Buhari,Müslim,Tirmizi,Taharet)
84.Vasiyet:Ölünce En Az
Pişman Olanlardan Olun.
Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
-“Ölüp de pişman olmayan yoktur, mutlaka herkes nedamet
duyar: İyi yolda olan hayrın daha çok artırmadığı için pişman olur, nedamet
duyar.Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur,
nedamet duyar.” (Tirmizi, Zühd 59)
85.Vasiyet:Hasta
Ziyareti Sevabını Kaçırmayın.
Hz. Ali (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: “Kim bir hastayı akşam vakti ziyaret ederse onunla mutlaka
yetmiş bin melek çıkar ve sabaha kadar onun için istiğfarda bulunur.Ona cennete
bir bahçe hazırlanır.Kim de hastaya sabahleyin giderse, onunla birlikte yetmiş
bin melek çıkar, akşam oluncaya kadar ona istiğfarda bulunur.Ona cennete bir
bahçe hazırlanır.” (Ebu Davud, Cenaiz 7)
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: “Kim Allah rızası için bir arkadaşını ziyaret eder veya
bir hastaya geçmiş olsun ziyaretinde bulunursa, bir münadi ona şöyle nida eder:
“Dünya ve ahrette hoş yaşayışa eresin.Bu gidişin de hoş oldu.Kendine cennete
bir yer hazırladın.” (Tirmizi, Birr 67)
Hasta ziyaretinde okunacak dua:
İbnu Abbas (r.anhüma) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Kim eceli gelmeyen bir hastayı ziyaret eder ve yanında şu
duayı yedi kere okursa, Allah ona bu hastalığından mutlaka şifa verir:
Es`elullahe`l azime Rabbe`l-Arşi`l-azimi en yeşfike. (Büyük Arş`ın Rabbi olan
Allah`tan senin için şifa talep ediyoru.)” (Ebu Davud, Cenaiz 12)
86.Vasiyet:Komşuyu
Himaye Edin.
Amr İbni Şu`ayb an ceddihi (r.anhüma) anlatıyor: “İbnu Ömer
(r.anhüma) için bir koç kesildi.İbnu Ömer, ailesine: “Ondan Yahudi komşunuza
hediye ettiniz mi?” diye sordu.Hayır! cevabını alınca:
-“Bundan ona da gönderin.Zira ben Resulullah aleyhissalatu
vesselam`ın: “Cebrail bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu
ki, komşuyu varis kılacağını zannetim” dediğini işittim” buyurdu. (Ebu Davud,
Edeb 132)
87.Vasiyet:Komşuluk
Hakkını Koruyun.
Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor:
Peygamberimiz aleyhisselam buyurdu ki:
-VAllahi iman etmiş sayılmaz, billahi iman etmiş sayılmaz,
vAllahi iman etmiş sayılmaz!
-Kim, ey Allah`ın Resulü! Diye soruldu.
Peygamberimiz aleyhisselam:
-Şerrinden, komşusunun emin olmadığı kimse, buyurdu.(Buhari)
Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
“Komşusu, zararlarından emin olmayan kimse cennete giremez.”
(Buhari, Edeb 29)
88.Vasiyet:Müsafire
İkram Edin.
Yine Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Kim Allah`a ve ahrete inanıyorsa misafirine ikram etsin.Kim
Allah`a ve ahrete inanıyorsa komşusuna ihsanda (iyilikte) bulunsun.Kim Allah`a
ve ahrete inanıyorsa hayır söylesin veya sükut etsin.” (Buhari, Edep 31)
89.Vasiyet:Dargın
Olmayın.
Hz. Ebu Eyyub (r.a) anlatıyor:
“Resululah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-Bir müslümana, kardeşine üç günden fazla küsmesi helal
değildir.Yani, bunlar karşılaşırlar da her biri diğerinden yüz çevirir.Bu
ikisinden hayırlı olanı, birinci olarak selam verendir.(Buhari, Edep 62,
Müslim, Birr 25)
Ebu Hureyre anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-Bir mü`minin diğer mü`mine üç günden fazla küsmesi helal
olmaz.Üzerinden üç gün geçince, oan kavuşup selam versin.Eğer o selama mukabele
ederse ecirde her ikisi de ortaktır.Mukabele etmese günah onda kalmıştır.”
Bir diğer rivayette şöyle buyurulmuştur:
-“Kim üç günden fazla küs kalır ve ölürse cehenneme girer.”
(Ebu Davud, Edeb 55)
90.Vasiyet:İnsanların
Arasını Düzeltin.
Ebu`d-derda (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-Size oruç, namaz ve sadakanın derecesinden daha üstün olan şeyi haber vereyim mi?”
-“Evet (Ey Allah`ın Resulü, söyleyin!)” dediler.
-“İnsanların arasını düzeltmektir.Çünkü insanların arasındaki
bozukluk(dini) kazır.” (Ebu Davud, Edeb 58)
Moderatöre rapor et
Kayıtlı
"El-mücâhid fî sebîlillâh, el-müştâk ilâ cemâlillâh,
hüve ünvânüküm"
91.Vasiyet:İnsanların
Kusurlarını Araştırmayın.
Hz. Abdullah İbnu Ömer (r.a)üma anlatıyor: “(Birgün)
Resulullah aleyhissalatu vesselam minbere çıkıp yüksek sesle şöyle nida etti:
-“Ey diliyle Müslüman olup da kalbine nüfuz etmemiş olan
(münafıklar!) Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını
araştırmayın.Zira kim, Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da
kendisinin kusurlarını araştırır.Allah kimin kusurunu araştırırsa, onu evinin
içinde (insalardan gizli) bile olsa rüsvay eder.”
Ukbe İbnu Amir (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Kim bir ayıp görür ve onu örterse, diri diri gömülmüş bir
kızı ihya etmiş gibi olur.” (Ebu Davud, Edep 45)
Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Bir kul dünyada bir kusuru örterse, Allah Kıyamet günü onu
mutlaka örter.” (Müslim, Birr 72)
92.Vasiyet:Körün
Yanında Bile Örtünün.
Ümmü Seleme (r.anha) anlatıyor: “Ben Resulullah aleyhissalatu
vesselam`ın yanında idim.Yanında Meymune Bintu`l-Haris (r.anha) da vardı.(Bu
esnada) İbnu Ümmi Mektum bize doğru geliyordu.Yanımıza girdi.Resullulllah
aleyhissalatu vesselam bize:
-“Ona karşı örtünün!” emretti.Biz:
-“Ey Allah`ın Resulü! O, ama ve bizi görmeyen (ve varlığımızı
tanımayan) bir kimse değil mi?” dedik.Bunun üzerine:
-“Siz de mi körlersiniz, siz onu görmüyor musunuz?” buyurdu.
(Ebu Davud, Libas 37)
93.Vasiyet:Erkeklerden
Ayrı Durun.
Ebu Üseyd (r.a) anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam, mescidden çıkıyordu.Yolda
kadınlarla erkeklerin karışmış vaziyette olduklarını görünce, kadınlara:
-“Sizler geride kalın,Yolun ortasından gitmeyin,
kenarlarından gidin!” ferman buyurdu.Bundan sonra, kadınlar nerdeyse duvara
değecek şekilde yürürdğ.Bazen bu değmeler sebebiyle, elbisesinin duvara
takıldığı olurdu.” (Ebu Davud, Edep 180)
94.Vasiyet:Cennetin Tam
Ortasına Girmek İsteyenler Dikkat Etsin.
İbnu Ömer (r.anhüma) anlatıyor: “Hz. Ömer (r.a), el-Cabiye`de
bize hitaben:
-“Ey insanlar, dedi.Ben, (şu hutbeyi okumak üzere) aranızdan
kalkıyorum, tıpkı Resulullah aleyhissalatu vesselam`ın bizim aramızda kalktığı
gibi.(O kalkıp) şöyle demişti:
-“Size Ashabımı, sonra da onların peşinden gelecekleri (sonra
da bunların peşinden gelecekleri) tavsiye ediyorum.Daha sonra (gelenler arasında)
yalan, öylesine yayılacak ki, kişi kendisinden yemin talep edilmediği halde
yemin edecek, şahitliği istenmediği halde şehadette bulunacak.Haberiniz olsun,
bir erkek bir kadınla baş başa kaldı mı onların üçüncüsü mutlaka şeytandır.Size
cemaati tavsiye ederim.Ayrılıktan sakının.Zira şeytan, tek kalanla birlikte
olur.İki kişiden uzak durur.Kim cennetin ortasını dilerse, cemaatten
ayrılmasın.Kimi yaptığı hayır sevindirir ve kötülüğü de üzerse, işte o
mü`mindir.”
95.Vasiyet:Evinden
Çıktığında Ve Çarşı-Pazarda Okunacak Duayı İhmal Etme.
Muhammed Bin Vasi`den rivayet edilmiştir: Dedi ki; Mekkeye
gelmiştim.Kardeşim Salim bin Abdullah bin Öer ile karşılaşmıştım.Salim babası
Abdullah tariyki ile dedesi Ömer (r.a)`dan Peygamber aleyhisselamın şöyle
buyurduğunu bana anlattı:
-Her kimse çarşıya girer de; La ilahe illlahü vahdehü la
şeriykeleh, lehülmülkü velehül hamdü yuhyi ve yümiyt vehüve hayyün la yemüt,
biyedihil hayr vehüve ala külli şey`in kadiyr duasını okursa, Allah ona bir
milyon sevap yazar, bir milyon günahını siler ve derecesini bir milyon
yükseltir.” (Tirmizi dua babı.3650 numaralı hadis)
96.Vasiyet:Ekmeğe
Hürmet Edin.
Resulullah (s.a.v) buyurdular:
-“Ekmeğe hürmet edin,Çünkü ekmek semavat ve arzın
bereketlerindendir.Kim yere düşen ekmek kırığını yerse affolunur.” (Ramuz)
97.Vasiyet:Dedikodu
Yapmayın, İdrar Temizliğine Dikkat Edin.
İbnu Abbas radıyAllahü anhüma anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu
vesselam (bir gün) iki kabre uğradı ve:
-“(Bunlarda yatanlar) azap çekiyorlar.Azapları da büyük bir
günahtan değil” buyurdular.Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:
-“Evet! Biri, nemimede (laf getirip götürmede)
bulunurdu.Diğeri de idrar sıçrantısına karşı korunmazdı.” Aleyhissalatu
vesselam sonra yaş bir hurma dalı istedi, ikiye böldü,Birini birinin üzerine
dikti, birini de öbürünün üzerine dikti.Sonra da:
-“Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler buyurdular.”
(Buhari, Vudu 55)
98.Vasiyet:İsraf
Etmeyin, Kibirlenmeyin.
İbnu Amr İbni`l-As radıyAllahü anhüma anlatıyor:”Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
-“Yiyiniz , tasadduk ediniz, giyiniz.Fakat bunları yaparken
israfa ve kibirlenmye kaçmayınız.” (Nesai, Zekat 66)
99.Vasiyet:Hasta İçin
Sadaka Verin.
Peygamberimiz aleyhisselam buyurmuşlardır:
-Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz.Sadaka sizden
hastalıkları ve belaları defeder. (Rumuz)
100.Vasiyet:İnsanların
Hayır Yapmalarına Sebep Olun.
Peygamberimiz aleyhisselam buyurmuşlardır:
-“Hayra dalalet eden hayrı yapan gibidir.” (Rumuz)
Kaynak:Osmanlı Yayınevi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder