MÜNAFIK : YALAN SÖYLER, EMANETE İHANET EDER, TEPKİSİNDE AŞIRIYA KAÇAR
Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar.
Hâlbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar. Kalplerinde hastalık vardır.
Allah da onların hastalığını artırmıştır
Münafık Tip 1
Kur’an ve Sünnet bu tipi en açık şekliyle bizlere anlatmaktadır ki biz onlardan olmayalım ve onları iyi tanıyalım. Peygamberimizi en çok uğraştıranlar, yarı yolda bırakanlar, fitne peşinde koşanlar bunlar olmuştur. Bunların şeytanları yani akıl hocaları (Bakara:14) yahudi tiptir.
Peygamberimizin nezih toplumunda ne kadar münafık vardı sorusuna yaklaşık şöyle bir cevap verilebilir: Uhud savaşına giderken 1000 (bin) kişilik İslam ordusundan ayrılıp geriye dönen münafıklar 300 kişi olduğuna göre o toplumda % 30 münafık vardı diyebiliriz. Bu, azımsanacak bir oran değildir. Müslümanlar bin kişi ile birlikte dövüşecekken bunlar yüzünden 700 kişilik bir kuvvetle dövüşmek zorunda kaldılar.
Efendimiz a.s. onların listesini Hz. Huzeyfe’ye sır olarak vermişti. Münafıklar acaba deşifre olup rezil olur muyuz diye diken üzerinde duruyorlardı. Ya Huzeyfe ağzından kaçırırsa. Münafıklar, içlerindeki marazı faş edecek bir ayet iner diye korkup duruyorlardı (Tevbe: 64). Şahsiyet açısından azılı müşrik bile münafıktan daha net ve daha şahsiyetlidir.
Kitap ve sünnette münafık özellikleri sayılırken madalyonun öbür yüzü olarak şahsiyetli tipi de anlatmış olmaktadır. Dolayısıyla münafık özelliklerinin zıddı olumlu olarak şahsiyetli tipi ifade eder. Mesela sözde durmamak münafıklık yani şahsiyetsiz insan özelliği ise, sözde durmak şahsiyetli insan özelliği olur. Bu mukaddimeden sonra münafık tipin özelliklerine geçelim:
Efendimiz a.s. mealen şöyle buyurur: 4 özellik vardır ki dördü de bir insanda bulunursa tam tamına münafık olur. Bir özellik bulunursa münafıklıktan bir cüz üzere bulunur: 1. Konuştuğunda yalan söyler, 2. söz verdiğinde sözünde durmaz, 3. emanet edildiğinde hıyanet eder, 4. nizalarda haksız olduğunu bile bile haklı çıkmaya çalışır. Meşhur olan bu rivayette münafığın 4 özelliği sayılmaktadır. Bunlardan emanete hıyanet bir kaç türlü düşünülmelidir. Birine herhangi bir sözü emanet etmek, bir malı emanet, bir makamı emanet etmek. İşte münafık kendisine emanet edilen bunların hepsine hıyanet eder. Münafık güven duyulamayan insandır. Özellikle önemli makamlar birilerine emanet edilirken o kişilerin hıyanet etmeyen kişiler olmasına ve münafık olmamasına çok dikkat etmek gerekmektedir.
Nizalı konularda ise münafık bile bile haktan sapar. İnsanlar arasında nizalı konular, hak/hukuk davaları olabilir. Münafık kendisinin haksız olduğunu çok iyi bilse bile haklı çıkmak için didinir durur. İnsan haklı olduğu zaman nasıl ki haklıyım diyorsa haksız olduğu zamanlarda haksızım diyebilmelidir. Bilinmelidir ki haksız olduğu halde haklı rolüne giriyorsa o kişi münafıktır ve ona güvenilmez. Maalesef ki hak/hukuk konularında müslüman haksızlığını kabul etmemekte ve münafık konumuna düşmektedir. Tam bu noktada müslüman, iman imtihanını kaybetmektedir (Nisa: 65). İslam iddiasında olan insanlarımızdan çok büyük kısmı bu imtihanda maalesef sınıfta kalmaktadır. Yaşadığımız hayatta en samimi müslümanlarda bile bu hassasiyetin hemen aksini görebilmekteyiz. Münafık olmamak için ey müslüman haksız olduğun konuda haksızım de ki münafık olmayasın. Müslümanları hakka boyun eğmeye alıştırmak için hakemlik ve arabuluculuk müessesesi mutlaka etkin olarak devreye sokulmalıdır. Böylece hem mahkemelerin yükü ciddi oranda azalmış hem de hak çok kısa zamanda yerini bulmuş olur. Ayrıca kardeşlik de zarar görmemiş olur. Münafıklığa düşmemek için etkin yollardan birisi budur.
Münafık Tip 2
Şeytan tiple ilgili olarak eksik bıraktığımız noktaları sonra tekrar ele almak üzere şimdi münafık tipe geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim:
5. Münafık tip ibadet konusunda geri durur. Şahsî işlere hemen atılan münafık namaza vs.ye geldiği zaman en hantal kişi oluverir, ayağı geri geri çeker. Hatta gidip gitmeme konusunda kararsız davranır. En küçük bir bahaneyi çok ciddi bir sebep gibi gösterip gitmemek için elinden geleni yapar. İlginçtir ki bunu da güya ALLAHı aldatmak için yapar. Yok hükmündeki aklıyla ALLAHı aldattığını sanır (Nisa: 142,143). Aynı huyu cihada giderken de depreşir. Nitekim Uhud savaşına giderken sudan bahane ile yarı yoldan geri gelmişlerdi ki bin kişiden geri dönenlerin sayısı 300 kişi olmuştu. Burada müslümanlar gevşemedi çünkü başlarında Resulullah a.s. vardı. Ama sair zaman ve durumlarda münafık tipin bu tavrı neticesinde müslümanlar moral bozukluğuna uğrar ve belki de toparlanmaları zor olabilir. Bu arada epey zarara uğrayabilirler.
6. Münafık tipler cihad esnasında mü’minlerin moralini bozmak için didinir dururlar (Ahzab: 12-13). Müslümanları cihaddan vaz geçirmek için en küçük bahaneyi bile üst seviyede değerlendirirler. Bunun için ayrıca fitne çıkarırlar. Tabii ki bunlardan etkilenenler de olacaktır (Tevbe: 45-47). Böylece müslümanların kafirler karşısında hezimete veya ciddi zararlara uğramasına gayret ederler. Tarihte bunun çok örneği olmuştur. Bu yüzden münafıkları pirincin içindeki beyaz taşa benzetmişlerdir. Bu taşı pirinç zannederek insan yer ama dişini kırabilir. Taşın rengi siyah olsaydı yiyen kişi farkedip onu yemeyecek ve zarar görmeyecekti. Bundan dolayı münafık tip o güne kadar güya dost muamelesi yaptığı kişileri arkadan hançerlemekle bilinir. Dolayısıyla münafık tip fırsat bulduğu an hainlik yapabilen tiptir. Bunlar toplum içinde toplumdaki insanların rengine bürünürler. Samimi insanlardan farkedilmemek için son derece gayret ederler.
7. Münafıkların en belirgin özelliklerinden biri iftira etmektir. En etkin iftira konusu da zina ve mal aşırma iftirası şeklinde cereyan etmiştir. Dikkat edin münafık bu 2 konuda iftira eder. Elinde kamuya ait paradan kuruş yemeyen kişilere bile bu iftirayı rahat yapabilmektedirler. Biz müslümanlar bu konuda insanımızı hemen saf dışı etmemeli, olayı tarafsız ve adilane incelemeliyiz. Söylentiye uyarak yargıya varırsak farkında olmadan samimi çok kişiyi bitirmiş olabiliriz. Ayet-i kerime gelen haberleri iyice araştırmamızı, böylece zarara sebep olmamamızı çok sıkı tenbih eder (Hucurat: 6). Bu konuda zamanımız müslümanlarının ne kadar günah yüklendiklerini tahmin edin. Peygamberimiz a.s.’a aynı konuda münafık tipler, Huneyn ganimetleri dağıtılırken aynı minvalde laflar/eziyetler etmişlerdi. O münafık tip ALLAH Resulüne ‘Ya Resulellah adil ol, bu dağıtımda adalet yoktur’ demişti. ALLAH Resulü de ‘Ben adil olmayacağım da kim adil olacak. ALLAH Musa’ya rahmet etsin bundan çok daha ağır laflar işitti da sabretti, ben de sabredeceğim’ cevabını verdi. Yani münafıklar, bir bakıma Resulullah a.s mal kaçırıyor demiş oluyorlardı.
Münafık Tip 3
Münafık tipin iftira eden tip olduğunu, iftira konusunun da mal aşırma ve zina iftirası şeklinde olduğunu söylemiştik. Kur’an’da dört tane namus iftirasından söz edilir. Üç tanesi açıkça, bir tanesi işareten söz konusu edilmektedir. Tarih sırasına göre Hz. Yusuf’a, Hz. Meryem anamıza, Hz. Yahya’ya ve nihayet Hz. Aişe anamıza yapılan iftiralar. Hz. Meryem ve Hz. Yahya için ALLAH TEALA “Kendilerini kale gibi korudular” anlamında ifadeler (Ahsanet ve Hasûr) kullanmaktadır (Al-i İmran:39, Enbiya:91,Tahrim:12). Zamanımızda da en etkin iftiralar bu konularda olmakta ve insanları karalamada, gözden düşürmede birebir etkili olmaktadır. Bunu yapan, münafık tiptir. Münafık tipin de akıl hocası vardır ki akıldan çıkarmamamız gerekir: Yahudi tip. Aişe anamıza yapılan o akıl almaz çirkin iftira 1 ay boyunca sahabe toplumunu fesada maruz bırakmış, Resulullah a.s.ı son derece üzmüştür. Nihayet ilgili ayetler (Nur: 10 vd) inince olay aydınlanmıştır. Kur’an bu konuda “Onu basit bir şey zannediyorsunuz, halbuki ALLAH katında çok büyüktür” (Nur:15), “Mü’min erkek ve kadınlara hakketmedikleri şeyle (günah işlemedikleri halde) eziyet edenler, çok büyük bir bühtan ve günah yüklenmişlerdir” (Ahzab:58) demektedir.
Zamanımızda münafık tipin bu görüntüsünü çokça seyretmekteyiz. Akıl hocalarının talimatıyla ne fitneler çıkardıklarını, çıkarmaya çalıştıklarını hayretle müşahede ediyoruz. Münafık, insanların kusurlarını tesbit etmeye çok heveslidir. Onları not eder, fitne için saklar. Zamanını gözler. Tam vaktinde onları kullanmaya, menfaate çevirmeye çalışır. Bu yolda planlar yapar. Bu tipin ayarı kayarı olmadığından kendilerinden herşey beklenir. Verilen talimata göre fitne çıkarma düşkünü ve hastasıdır. Müslümanlardan özellikle şunu rica ediyoruz: Hiç değilse en kısa zamanda HUCURAT suresini tefsiriyle birlikte okuyun. Kendimizi münafık alametine düşmekten biraz korumuş oluruz. Tabii ki tüm Kur’an’ı talim eylemek ideal olmalıdır. Yanısıra ayetleri Efendimiz (a.s.)ın hadisleri doğrultusunda ve desteğinde anlamak şartıyla. İnsanların kusurlarını araştırmamaya, kusur görsek bile örtmeye, gördüklerimizi iyiye yormaya azami gayret göstermeliyiz. Ahlak sahibi insandan beklenen budur.
8. Münafık tip, menfaati uğruna ALLAHın ayetlerini az bir bahaya bile olsa satar. Kendisine bir miktar para teklif edilse veya bir makama getirilme ümidi verilse ve bunun karşılığında ALLAHa iftira etmesi istense münafık tip hemen isteği yerine getirir. ALLAH birşeyi emrettiyse veya haram kıldıysa böyle bir hükmün olmadığını… rahatlıkla söyler ve bundan da hiç mi hiç yüzü kızarmaz. Geçmişte başörtüsü konusunda bunun çok açık örneklerini esefle gördük. Canbazlık illa ipte yürümekle olmaz maalesef ama bilimde de olabilmektedir. İlimde canbazlık işte böyle olmaktadır. ALLAHın hükmünü yalan dolanla yanlış söylemek ve insanları aldatmak tam tamına münafık tipin yaptığı işlerdendir. Bu konuda toplumda hayli münafık görmek mümkündür. Hem de bunlar büyük alim ve gerçek müslüman görüntüsüyle arz-ı endam etmektedirler. Yaptıkları sunumları ‘gerçek İslam’ adıyla sunmakta, kendileri dışındaki insanların yanlış yolda olduklarını söylemektedirler. Hatta kendilerini modern, diğerlerini çağdışı ve gelenekçi olmakla itham etmektedirler.
Münafık Tip 3
Münafık tipin özelliklerini önceden yazdıklarımızdan itibaren dizmeye devam edelim:
9. Münafık tip iş başına getirildiği, kendisine yetki verildiği zaman yapacağı en önemli işlerden ikisi “fesad çıkarmada aşırı gayret göstererek ekini ve nesli bozmak”, olur. Rabbimiz Teala Kur’an’ında şöyle buyurur: “(O münafık kişi) yüz çevirdiği/yetkili olduğu zaman yer yüzünde fesad çıkarmak, ekini ve nesli bozmak için koşar durur. ALLAH fesadı sevmez” (Bakara:205). Münafığın en belirgin gayreti bu konularda olmaktadır. Ekinden maksad tabii ki sadece ekin, buğday, arpa… değil. Bu kelime tüm ziraati ifade ediyor olmalı. Demek ki münafık tip ziraî mahsulleri yaratıldığı şeklinden çıkarır, başka başka şekillere sokar, üstelik bunun sonucunda insanlar fayda sağlamaz, aksine insanlar gerek biyolojik gerek psikolojik ve gerekse genetik/yaratılış açısından çok ciddi zararlar görür.
Aynı şekilde münafık tip nesli de bozmaya son derece gayret eder. Ekin ve nesil üzerinde yapılan çalışmalarda bu fesad niyetin etkisini insanlık adına kırmak insani görevimizdir. Yani münafık tip insanlık hayrına bir düşünceye ve eyleme niyetli değildir. Tabii ki münafık bu aklı yine şeytandan almaktadır (Nisa: 118-119). Zamanımızda olup bitenlere ibretle bakın. Münafık tipin bu son derece fesad eylemlerini çok bariz göreceksiniz. Bize düşen şey bu çeşit eylemlere hem karşı çıkmak hem bu eylemler içinde olmamak. Unutmayalım ki emr-i ma’rûf- nehy-i münker üzerimize farz kılınmıştır.
10. Münafık tip güzel geçinme sözünü hiç sevmez. Hem kendisi geçimsizdir hem de güzel geçime engel olur. İnsanların güzel geçiniyor olması onun kimyasını daha da bozar. Zaten de kimyası bozuktu. Alemlerin Efendisi mealen öyle buyurur: Münafık geçinmez, geçinmeye de engel olur. Buna karşılık mü’min tümden geçimdir ve kendisiyle güzel geçinilendir. Güzel geçinmeyende hayır yoktur. Öyleyse geçimsiz ve mızıkçılık yapanlarda nifak özelliği vardır. Güzel geçinmek gayret isteyen zor bir özelliktir. Çünkü güzel geçinmek için diğerlerine karşı sabırlı ve fedakâr olmayı gerektirir. Bu da zor iştir. İşte mü’min bu zor işe talip olur.
11. Münafık tip, Peygamberin peygamber olduğunu, ona ALLAH’tan vahiy geldiğini bilir ama buna rağmen inanmaz. Bu özellik ehl-i ktiap tipte de alasıyla vardır. Kur’an 2 yerde Ehl-i kitabın, Peygamberimizin, daha önce tüm peygamberler tarafından haber verilen, ismi bile söylenen ve müjdelenen son peygamber olduğunu kendi çocuklarını tanır gibi tanıyor ve biliyor olduklarını haber vermektedir (Bakara: 146, En’am: 20). Münafıkta da aynı özellik vardır. Çünkü ehl-i kitap ve özellikle yahudi tip ona akıl hocalığı yapmaktadır. Münafık için Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Münafıklar, içindeki (bozuk niyetleri) açığa vuran bir sure indirilir diye çekinir durur…” (Tevbe: 64). Şu işe bakın ki binlerce yıl öncesinden beri insanlar son peygamber hakkında bilgilendirilmişler, kesin bilgileri var ama iman etmiyorlar. Hele münafık. İman ettiğini söylüyor, Müstesna insan Muhammed a.s’ı görüyor, arkasında namaz kılma nimetine eriyor ama yine de iman etmiyor. En büyük nasipsizlik işte budur. Bu bakımdan en nasipsiz tip münafık ve ehl-i kitap tiptir diyoruz. Bir de şunu kesin olarak anlıyoruz ki iman bilgi işi değil, nasip işidir. Bundan daha kötü bir durum düşünemiyorum. ALLAH TEALA RABBİMİZ bizleri nasipsiz eylemesin.
Münafık Tip 4
9. Münafık tip iş başına getirildiği, kendisine yetki verildiği zaman yapacağı en önemli işlerden ikisi “fesad çıkarmada aşırı gayret göstererek ekini ve nesli bozmak”, olur. Rabbimiz Teala Kur’an’ında şöyle buyurur: “(O münafık kişi) yüz çevirdiği/yetkili olduğu zaman yer yüzünde fesad çıkarmak, ekini ve nesli bozmak için koşar durur. ALLAH fesadı sevmez” (Bakara:205). Münafığın en belirgin gayreti bu konularda olmaktadır. Ekinden maksad tabii ki sadece ekin, buğday, arpa… değil. Bu kelime tüm ziraati ifade ediyor olmalı. Demek ki münafık tip ziraî mahsulleri yaratıldığı şeklinden çıkarır, başka başka şekillere sokar, üstelik bunun sonucunda insanlar fayda sağlamaz, aksine insanlar gerek biyolojik gerek psikolojik ve gerekse genetik/yaratılış açısından çok ciddi zararlar görür.
Aynı şekilde münafık tip nesli de bozmaya son derece gayret eder. Ekin ve nesil üzerinde yapılan çalışmalarda bu fesad niyetin etkisini insanlık adına kırmak insani görevimizdir. Yani münafık tip insanlık hayrına bir düşünceye ve eyleme niyetli değildir. Tabii ki münafık bu aklı yine şeytandan almaktadır (Nisa: 118-119). Zamanımızda olup bitenlere ibretle bakın. Münafık tipin bu son derece fesad eylemlerini çok bariz göreceksiniz. Bize düşen şey bu çeşit eylemlere hem karşı çıkmak hem bu eylemler içinde olmamak. Unutmayalım ki emr-i ma’rûf- nehy-i münker üzerimize farz kılınmıştır.
10. Münafık tip güzel geçinme sözünü hiç sevmez. Hem kendisi geçimsizdir hem de güzel geçime engel olur. İnsanların güzel geçiniyor olması onun kimyasını daha da bozar. Zaten de kimyası bozuktu. Alemlerin Efendisi mealen öyle buyurur: Münafık geçinmez, geçinmeye de engel olur. Buna karşılık mü’min tümden geçimdir ve kendisiyle güzel geçinilendir. Güzel geçinmeyende hayır yoktur. Öyleyse geçimsiz ve mızıkçılık yapanlarda nifak özelliği vardır. Güzel geçinmek gayret isteyen zor bir özelliktir. Çünkü güzel geçinmek için diğerlerine karşı sabırlı ve fedakâr olmayı gerektirir. Bu da zor iştir. İşte mü’min bu zor işe talip olur.
11. Münafık tip, Peygamberin peygamber olduğunu, ona ALLAH’tan vahiy geldiğini bilir ama buna rağmen inanmaz. Bu özellik ehl-i ktiap tipte de alasıyla vardır. Kur’an 2 yerde Ehl-i kitabın, Peygamberimizin, daha önce tüm peygamberler tarafından haber verilen, ismi bile söylenen ve müjdelenen son peygamber olduğunu kendi çocuklarını tanır gibi tanıyor ve biliyor olduklarını haber vermektedir (Bakara: 146, En’am: 20). Münafıkta da aynı özellik vardır. Çünkü ehl-i kitap ve özellikle yahudi tip ona akıl hocalığı yapmaktadır. Münafık için Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Münafıklar, içindeki (bozuk niyetleri) açığa vuran bir sure indirilir diye çekinir durur…” (Tevbe: 64). Şu işe bakın ki binlerce yıl öncesinden beri insanlar son peygamber hakkında bilgilendirilmişler, kesin bilgileri var ama iman etmiyorlar. Hele münafık. İman ettiğini söylüyor, Müstesna insan Muhammed a.s’ı görüyor, arkasında namaz kılma nimetine eriyor ama yine de iman etmiyor. En büyük nasipsizlik işte budur. Bu bakımdan en nasipsiz tip münafık ve ehl-i kitap tiptir diyoruz. Bir de şunu kesin olarak anlıyoruz ki iman bilgi işi değil, nasip işidir. Bundan daha kötü bir durum düşünemiyorum. ALLAH TEALA RABBİMİZ bizleri nasipsiz eylemesin
Dünya ve ahiret saadeti ve afiyeti dileyelim.
Dua ve Selam ile...
Kur’an ve Sünnet bu tipi en açık şekliyle bizlere anlatmaktadır ki biz onlardan olmayalım ve onları iyi tanıyalım. Peygamberimizi en çok uğraştıranlar, yarı yolda bırakanlar, fitne peşinde koşanlar bunlar olmuştur. Bunların şeytanları yani akıl hocaları (Bakara:14) yahudi tiptir.
Peygamberimizin nezih toplumunda ne kadar münafık vardı sorusuna yaklaşık şöyle bir cevap verilebilir: Uhud savaşına giderken 1000 (bin) kişilik İslam ordusundan ayrılıp geriye dönen münafıklar 300 kişi olduğuna göre o toplumda % 30 münafık vardı diyebiliriz. Bu, azımsanacak bir oran değildir. Müslümanlar bin kişi ile birlikte dövüşecekken bunlar yüzünden 700 kişilik bir kuvvetle dövüşmek zorunda kaldılar.
Efendimiz a.s. onların listesini Hz. Huzeyfe’ye sır olarak vermişti. Münafıklar acaba deşifre olup rezil olur muyuz diye diken üzerinde duruyorlardı. Ya Huzeyfe ağzından kaçırırsa. Münafıklar, içlerindeki marazı faş edecek bir ayet iner diye korkup duruyorlardı (Tevbe: 64). Şahsiyet açısından azılı müşrik bile münafıktan daha net ve daha şahsiyetlidir.
Kitap ve sünnette münafık özellikleri sayılırken madalyonun öbür yüzü olarak şahsiyetli tipi de anlatmış olmaktadır. Dolayısıyla münafık özelliklerinin zıddı olumlu olarak şahsiyetli tipi ifade eder. Mesela sözde durmamak münafıklık yani şahsiyetsiz insan özelliği ise, sözde durmak şahsiyetli insan özelliği olur. Bu mukaddimeden sonra münafık tipin özelliklerine geçelim:
Efendimiz a.s. mealen şöyle buyurur: 4 özellik vardır ki dördü de bir insanda bulunursa tam tamına münafık olur. Bir özellik bulunursa münafıklıktan bir cüz üzere bulunur: 1. Konuştuğunda yalan söyler, 2. söz verdiğinde sözünde durmaz, 3. emanet edildiğinde hıyanet eder, 4. nizalarda haksız olduğunu bile bile haklı çıkmaya çalışır. Meşhur olan bu rivayette münafığın 4 özelliği sayılmaktadır. Bunlardan emanete hıyanet bir kaç türlü düşünülmelidir. Birine herhangi bir sözü emanet etmek, bir malı emanet, bir makamı emanet etmek. İşte münafık kendisine emanet edilen bunların hepsine hıyanet eder. Münafık güven duyulamayan insandır. Özellikle önemli makamlar birilerine emanet edilirken o kişilerin hıyanet etmeyen kişiler olmasına ve münafık olmamasına çok dikkat etmek gerekmektedir.
Nizalı konularda ise münafık bile bile haktan sapar. İnsanlar arasında nizalı konular, hak/hukuk davaları olabilir. Münafık kendisinin haksız olduğunu çok iyi bilse bile haklı çıkmak için didinir durur. İnsan haklı olduğu zaman nasıl ki haklıyım diyorsa haksız olduğu zamanlarda haksızım diyebilmelidir. Bilinmelidir ki haksız olduğu halde haklı rolüne giriyorsa o kişi münafıktır ve ona güvenilmez. Maalesef ki hak/hukuk konularında müslüman haksızlığını kabul etmemekte ve münafık konumuna düşmektedir. Tam bu noktada müslüman, iman imtihanını kaybetmektedir (Nisa: 65). İslam iddiasında olan insanlarımızdan çok büyük kısmı bu imtihanda maalesef sınıfta kalmaktadır. Yaşadığımız hayatta en samimi müslümanlarda bile bu hassasiyetin hemen aksini görebilmekteyiz. Münafık olmamak için ey müslüman haksız olduğun konuda haksızım de ki münafık olmayasın. Müslümanları hakka boyun eğmeye alıştırmak için hakemlik ve arabuluculuk müessesesi mutlaka etkin olarak devreye sokulmalıdır. Böylece hem mahkemelerin yükü ciddi oranda azalmış hem de hak çok kısa zamanda yerini bulmuş olur. Ayrıca kardeşlik de zarar görmemiş olur. Münafıklığa düşmemek için etkin yollardan birisi budur.
Münafık Tip 2
Şeytan tiple ilgili olarak eksik bıraktığımız noktaları sonra tekrar ele almak üzere şimdi münafık tipe geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim:
5. Münafık tip ibadet konusunda geri durur. Şahsî işlere hemen atılan münafık namaza vs.ye geldiği zaman en hantal kişi oluverir, ayağı geri geri çeker. Hatta gidip gitmeme konusunda kararsız davranır. En küçük bir bahaneyi çok ciddi bir sebep gibi gösterip gitmemek için elinden geleni yapar. İlginçtir ki bunu da güya ALLAHı aldatmak için yapar. Yok hükmündeki aklıyla ALLAHı aldattığını sanır (Nisa: 142,143). Aynı huyu cihada giderken de depreşir. Nitekim Uhud savaşına giderken sudan bahane ile yarı yoldan geri gelmişlerdi ki bin kişiden geri dönenlerin sayısı 300 kişi olmuştu. Burada müslümanlar gevşemedi çünkü başlarında Resulullah a.s. vardı. Ama sair zaman ve durumlarda münafık tipin bu tavrı neticesinde müslümanlar moral bozukluğuna uğrar ve belki de toparlanmaları zor olabilir. Bu arada epey zarara uğrayabilirler.
6. Münafık tipler cihad esnasında mü’minlerin moralini bozmak için didinir dururlar (Ahzab: 12-13). Müslümanları cihaddan vaz geçirmek için en küçük bahaneyi bile üst seviyede değerlendirirler. Bunun için ayrıca fitne çıkarırlar. Tabii ki bunlardan etkilenenler de olacaktır (Tevbe: 45-47). Böylece müslümanların kafirler karşısında hezimete veya ciddi zararlara uğramasına gayret ederler. Tarihte bunun çok örneği olmuştur. Bu yüzden münafıkları pirincin içindeki beyaz taşa benzetmişlerdir. Bu taşı pirinç zannederek insan yer ama dişini kırabilir. Taşın rengi siyah olsaydı yiyen kişi farkedip onu yemeyecek ve zarar görmeyecekti. Bundan dolayı münafık tip o güne kadar güya dost muamelesi yaptığı kişileri arkadan hançerlemekle bilinir. Dolayısıyla münafık tip fırsat bulduğu an hainlik yapabilen tiptir. Bunlar toplum içinde toplumdaki insanların rengine bürünürler. Samimi insanlardan farkedilmemek için son derece gayret ederler.
7. Münafıkların en belirgin özelliklerinden biri iftira etmektir. En etkin iftira konusu da zina ve mal aşırma iftirası şeklinde cereyan etmiştir. Dikkat edin münafık bu 2 konuda iftira eder. Elinde kamuya ait paradan kuruş yemeyen kişilere bile bu iftirayı rahat yapabilmektedirler. Biz müslümanlar bu konuda insanımızı hemen saf dışı etmemeli, olayı tarafsız ve adilane incelemeliyiz. Söylentiye uyarak yargıya varırsak farkında olmadan samimi çok kişiyi bitirmiş olabiliriz. Ayet-i kerime gelen haberleri iyice araştırmamızı, böylece zarara sebep olmamamızı çok sıkı tenbih eder (Hucurat: 6). Bu konuda zamanımız müslümanlarının ne kadar günah yüklendiklerini tahmin edin. Peygamberimiz a.s.’a aynı konuda münafık tipler, Huneyn ganimetleri dağıtılırken aynı minvalde laflar/eziyetler etmişlerdi. O münafık tip ALLAH Resulüne ‘Ya Resulellah adil ol, bu dağıtımda adalet yoktur’ demişti. ALLAH Resulü de ‘Ben adil olmayacağım da kim adil olacak. ALLAH Musa’ya rahmet etsin bundan çok daha ağır laflar işitti da sabretti, ben de sabredeceğim’ cevabını verdi. Yani münafıklar, bir bakıma Resulullah a.s mal kaçırıyor demiş oluyorlardı.
Münafık Tip 3
Münafık tipin iftira eden tip olduğunu, iftira konusunun da mal aşırma ve zina iftirası şeklinde olduğunu söylemiştik. Kur’an’da dört tane namus iftirasından söz edilir. Üç tanesi açıkça, bir tanesi işareten söz konusu edilmektedir. Tarih sırasına göre Hz. Yusuf’a, Hz. Meryem anamıza, Hz. Yahya’ya ve nihayet Hz. Aişe anamıza yapılan iftiralar. Hz. Meryem ve Hz. Yahya için ALLAH TEALA “Kendilerini kale gibi korudular” anlamında ifadeler (Ahsanet ve Hasûr) kullanmaktadır (Al-i İmran:39, Enbiya:91,Tahrim:12). Zamanımızda da en etkin iftiralar bu konularda olmakta ve insanları karalamada, gözden düşürmede birebir etkili olmaktadır. Bunu yapan, münafık tiptir. Münafık tipin de akıl hocası vardır ki akıldan çıkarmamamız gerekir: Yahudi tip. Aişe anamıza yapılan o akıl almaz çirkin iftira 1 ay boyunca sahabe toplumunu fesada maruz bırakmış, Resulullah a.s.ı son derece üzmüştür. Nihayet ilgili ayetler (Nur: 10 vd) inince olay aydınlanmıştır. Kur’an bu konuda “Onu basit bir şey zannediyorsunuz, halbuki ALLAH katında çok büyüktür” (Nur:15), “Mü’min erkek ve kadınlara hakketmedikleri şeyle (günah işlemedikleri halde) eziyet edenler, çok büyük bir bühtan ve günah yüklenmişlerdir” (Ahzab:58) demektedir.
Zamanımızda münafık tipin bu görüntüsünü çokça seyretmekteyiz. Akıl hocalarının talimatıyla ne fitneler çıkardıklarını, çıkarmaya çalıştıklarını hayretle müşahede ediyoruz. Münafık, insanların kusurlarını tesbit etmeye çok heveslidir. Onları not eder, fitne için saklar. Zamanını gözler. Tam vaktinde onları kullanmaya, menfaate çevirmeye çalışır. Bu yolda planlar yapar. Bu tipin ayarı kayarı olmadığından kendilerinden herşey beklenir. Verilen talimata göre fitne çıkarma düşkünü ve hastasıdır. Müslümanlardan özellikle şunu rica ediyoruz: Hiç değilse en kısa zamanda HUCURAT suresini tefsiriyle birlikte okuyun. Kendimizi münafık alametine düşmekten biraz korumuş oluruz. Tabii ki tüm Kur’an’ı talim eylemek ideal olmalıdır. Yanısıra ayetleri Efendimiz (a.s.)ın hadisleri doğrultusunda ve desteğinde anlamak şartıyla. İnsanların kusurlarını araştırmamaya, kusur görsek bile örtmeye, gördüklerimizi iyiye yormaya azami gayret göstermeliyiz. Ahlak sahibi insandan beklenen budur.
8. Münafık tip, menfaati uğruna ALLAHın ayetlerini az bir bahaya bile olsa satar. Kendisine bir miktar para teklif edilse veya bir makama getirilme ümidi verilse ve bunun karşılığında ALLAHa iftira etmesi istense münafık tip hemen isteği yerine getirir. ALLAH birşeyi emrettiyse veya haram kıldıysa böyle bir hükmün olmadığını… rahatlıkla söyler ve bundan da hiç mi hiç yüzü kızarmaz. Geçmişte başörtüsü konusunda bunun çok açık örneklerini esefle gördük. Canbazlık illa ipte yürümekle olmaz maalesef ama bilimde de olabilmektedir. İlimde canbazlık işte böyle olmaktadır. ALLAHın hükmünü yalan dolanla yanlış söylemek ve insanları aldatmak tam tamına münafık tipin yaptığı işlerdendir. Bu konuda toplumda hayli münafık görmek mümkündür. Hem de bunlar büyük alim ve gerçek müslüman görüntüsüyle arz-ı endam etmektedirler. Yaptıkları sunumları ‘gerçek İslam’ adıyla sunmakta, kendileri dışındaki insanların yanlış yolda olduklarını söylemektedirler. Hatta kendilerini modern, diğerlerini çağdışı ve gelenekçi olmakla itham etmektedirler.
Münafık Tip 3
Münafık tipin özelliklerini önceden yazdıklarımızdan itibaren dizmeye devam edelim:
9. Münafık tip iş başına getirildiği, kendisine yetki verildiği zaman yapacağı en önemli işlerden ikisi “fesad çıkarmada aşırı gayret göstererek ekini ve nesli bozmak”, olur. Rabbimiz Teala Kur’an’ında şöyle buyurur: “(O münafık kişi) yüz çevirdiği/yetkili olduğu zaman yer yüzünde fesad çıkarmak, ekini ve nesli bozmak için koşar durur. ALLAH fesadı sevmez” (Bakara:205). Münafığın en belirgin gayreti bu konularda olmaktadır. Ekinden maksad tabii ki sadece ekin, buğday, arpa… değil. Bu kelime tüm ziraati ifade ediyor olmalı. Demek ki münafık tip ziraî mahsulleri yaratıldığı şeklinden çıkarır, başka başka şekillere sokar, üstelik bunun sonucunda insanlar fayda sağlamaz, aksine insanlar gerek biyolojik gerek psikolojik ve gerekse genetik/yaratılış açısından çok ciddi zararlar görür.
Aynı şekilde münafık tip nesli de bozmaya son derece gayret eder. Ekin ve nesil üzerinde yapılan çalışmalarda bu fesad niyetin etkisini insanlık adına kırmak insani görevimizdir. Yani münafık tip insanlık hayrına bir düşünceye ve eyleme niyetli değildir. Tabii ki münafık bu aklı yine şeytandan almaktadır (Nisa: 118-119). Zamanımızda olup bitenlere ibretle bakın. Münafık tipin bu son derece fesad eylemlerini çok bariz göreceksiniz. Bize düşen şey bu çeşit eylemlere hem karşı çıkmak hem bu eylemler içinde olmamak. Unutmayalım ki emr-i ma’rûf- nehy-i münker üzerimize farz kılınmıştır.
10. Münafık tip güzel geçinme sözünü hiç sevmez. Hem kendisi geçimsizdir hem de güzel geçime engel olur. İnsanların güzel geçiniyor olması onun kimyasını daha da bozar. Zaten de kimyası bozuktu. Alemlerin Efendisi mealen öyle buyurur: Münafık geçinmez, geçinmeye de engel olur. Buna karşılık mü’min tümden geçimdir ve kendisiyle güzel geçinilendir. Güzel geçinmeyende hayır yoktur. Öyleyse geçimsiz ve mızıkçılık yapanlarda nifak özelliği vardır. Güzel geçinmek gayret isteyen zor bir özelliktir. Çünkü güzel geçinmek için diğerlerine karşı sabırlı ve fedakâr olmayı gerektirir. Bu da zor iştir. İşte mü’min bu zor işe talip olur.
11. Münafık tip, Peygamberin peygamber olduğunu, ona ALLAH’tan vahiy geldiğini bilir ama buna rağmen inanmaz. Bu özellik ehl-i ktiap tipte de alasıyla vardır. Kur’an 2 yerde Ehl-i kitabın, Peygamberimizin, daha önce tüm peygamberler tarafından haber verilen, ismi bile söylenen ve müjdelenen son peygamber olduğunu kendi çocuklarını tanır gibi tanıyor ve biliyor olduklarını haber vermektedir (Bakara: 146, En’am: 20). Münafıkta da aynı özellik vardır. Çünkü ehl-i kitap ve özellikle yahudi tip ona akıl hocalığı yapmaktadır. Münafık için Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Münafıklar, içindeki (bozuk niyetleri) açığa vuran bir sure indirilir diye çekinir durur…” (Tevbe: 64). Şu işe bakın ki binlerce yıl öncesinden beri insanlar son peygamber hakkında bilgilendirilmişler, kesin bilgileri var ama iman etmiyorlar. Hele münafık. İman ettiğini söylüyor, Müstesna insan Muhammed a.s’ı görüyor, arkasında namaz kılma nimetine eriyor ama yine de iman etmiyor. En büyük nasipsizlik işte budur. Bu bakımdan en nasipsiz tip münafık ve ehl-i kitap tiptir diyoruz. Bir de şunu kesin olarak anlıyoruz ki iman bilgi işi değil, nasip işidir. Bundan daha kötü bir durum düşünemiyorum. ALLAH TEALA RABBİMİZ bizleri nasipsiz eylemesin.
Münafık Tip 4
9. Münafık tip iş başına getirildiği, kendisine yetki verildiği zaman yapacağı en önemli işlerden ikisi “fesad çıkarmada aşırı gayret göstererek ekini ve nesli bozmak”, olur. Rabbimiz Teala Kur’an’ında şöyle buyurur: “(O münafık kişi) yüz çevirdiği/yetkili olduğu zaman yer yüzünde fesad çıkarmak, ekini ve nesli bozmak için koşar durur. ALLAH fesadı sevmez” (Bakara:205). Münafığın en belirgin gayreti bu konularda olmaktadır. Ekinden maksad tabii ki sadece ekin, buğday, arpa… değil. Bu kelime tüm ziraati ifade ediyor olmalı. Demek ki münafık tip ziraî mahsulleri yaratıldığı şeklinden çıkarır, başka başka şekillere sokar, üstelik bunun sonucunda insanlar fayda sağlamaz, aksine insanlar gerek biyolojik gerek psikolojik ve gerekse genetik/yaratılış açısından çok ciddi zararlar görür.
Aynı şekilde münafık tip nesli de bozmaya son derece gayret eder. Ekin ve nesil üzerinde yapılan çalışmalarda bu fesad niyetin etkisini insanlık adına kırmak insani görevimizdir. Yani münafık tip insanlık hayrına bir düşünceye ve eyleme niyetli değildir. Tabii ki münafık bu aklı yine şeytandan almaktadır (Nisa: 118-119). Zamanımızda olup bitenlere ibretle bakın. Münafık tipin bu son derece fesad eylemlerini çok bariz göreceksiniz. Bize düşen şey bu çeşit eylemlere hem karşı çıkmak hem bu eylemler içinde olmamak. Unutmayalım ki emr-i ma’rûf- nehy-i münker üzerimize farz kılınmıştır.
10. Münafık tip güzel geçinme sözünü hiç sevmez. Hem kendisi geçimsizdir hem de güzel geçime engel olur. İnsanların güzel geçiniyor olması onun kimyasını daha da bozar. Zaten de kimyası bozuktu. Alemlerin Efendisi mealen öyle buyurur: Münafık geçinmez, geçinmeye de engel olur. Buna karşılık mü’min tümden geçimdir ve kendisiyle güzel geçinilendir. Güzel geçinmeyende hayır yoktur. Öyleyse geçimsiz ve mızıkçılık yapanlarda nifak özelliği vardır. Güzel geçinmek gayret isteyen zor bir özelliktir. Çünkü güzel geçinmek için diğerlerine karşı sabırlı ve fedakâr olmayı gerektirir. Bu da zor iştir. İşte mü’min bu zor işe talip olur.
11. Münafık tip, Peygamberin peygamber olduğunu, ona ALLAH’tan vahiy geldiğini bilir ama buna rağmen inanmaz. Bu özellik ehl-i ktiap tipte de alasıyla vardır. Kur’an 2 yerde Ehl-i kitabın, Peygamberimizin, daha önce tüm peygamberler tarafından haber verilen, ismi bile söylenen ve müjdelenen son peygamber olduğunu kendi çocuklarını tanır gibi tanıyor ve biliyor olduklarını haber vermektedir (Bakara: 146, En’am: 20). Münafıkta da aynı özellik vardır. Çünkü ehl-i kitap ve özellikle yahudi tip ona akıl hocalığı yapmaktadır. Münafık için Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Münafıklar, içindeki (bozuk niyetleri) açığa vuran bir sure indirilir diye çekinir durur…” (Tevbe: 64). Şu işe bakın ki binlerce yıl öncesinden beri insanlar son peygamber hakkında bilgilendirilmişler, kesin bilgileri var ama iman etmiyorlar. Hele münafık. İman ettiğini söylüyor, Müstesna insan Muhammed a.s’ı görüyor, arkasında namaz kılma nimetine eriyor ama yine de iman etmiyor. En büyük nasipsizlik işte budur. Bu bakımdan en nasipsiz tip münafık ve ehl-i kitap tiptir diyoruz. Bir de şunu kesin olarak anlıyoruz ki iman bilgi işi değil, nasip işidir. Bundan daha kötü bir durum düşünemiyorum. ALLAH TEALA RABBİMİZ bizleri nasipsiz eylemesin
Dünya ve ahiret saadeti ve afiyeti dileyelim.
Dua ve Selam ile...
VAHDET / Prof.Dr .Orhan Çeker
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder