*RESULULLAH Efendimiz ismet sıfatıyla sıfatlı mâsum bir Peygamberdir (Salat ve selam olsun ona).
*Efendimiz kendi re’y ve hevasıyla konuşmamıştır. Vahiy ve ilhamla konuşmuştur. Kur’anın ilahî vahiy olması gibi, mütevatir ve sahih hadisler de bir tür vahiydir. Sünneti ya büsbütün, ya kısmen inkar ve tahfif eden (hafife alan) reformcular ve modernistler yanlış yoldadır.
*Efendimizin sahabelerinin tamamı muhterem kimselerdir. Biz Ehl-i Sünnet Müslümanları onları sever ve sayarız, kendileri için Allah onlardan razı olsun deriz.
*Bundan 1400 yıl evvel büyük fitneler zuhur etmiş ve Ashabın bir kısmı birbiriyle çarpışmıştı. O zaman dökülen kanlara biz bu zamanda dillerimizi ve kalemlerimizi bulaştırmayız. Bu ihtilafların hükmünü Rûz-i Ceza’da kurulacak Mahkeme-i Kübra’da Ahkemülhakimiyn olan Rabbimiz Allahü Teala hazretlerine bırakırız.
*Efendimizin Ehl-i Beytini sevmek farzdır. Onları çok sever ve sayarız.
*Hulefa-i Râşidîn, Aşere-i Mübeşşere, Ashab-ı Bedr ve diğer ileri gelen Ashaba çok hürmet ederiz.
*Hz Osman Zinnureyn Efendimiz mazlumen (zulme uğramış olarak) şehid edilmiştir.
*Hz. Ömer efendimiz, Hz. Ali efendimiz kızıyla evliydi, onun damadı idi.
*Üç veya dört kişiyi sahabe olarak kabul eden, diğerlerini kâfir, müşrik, münafık ve mürted kabul eden bozuk fırkadan berîyiz (uzağız).
*Hz. Ali efendimizi, kendisiyle savaşanlardan yüksek görürüz.
*Biz Sünnîler dinî konularda Müslümanlara taqiyye ve kitman yapmayız; taqiyye ve kitmanı aldatma ve kötü görürüz.
*Türkiyeye dışarıdan iki bozuk mezhep tarafından gönderilen petro-dolarlar büyük ve korkunç fitneye sebep olmaktadır.
*Sünnîler ve Şiîler sadece ilmî tartışma yapmalıdır. Bunu da ulema ve fukaha yapabilir.
*Şiîlik ve Sünnîlik tartışmalarında şahıs ismi verilmemelidir, tenkitler anonim yapılmalıdır.
*Çoğunluğunun Şiî olduğu komşu bir ülkede yaşayan 20 milyon Sünnî ağır baskılar altındadır.
*Pakistanda Sünnîler ve Şiîler arasında vahim hadiseler cereyan etmekte, kan dökülmektedir. Cenab-ı Hak Türkiyeyi böyle üzücü ve acı mezhep kavgalarından korusun.
*Dışarıdan gelen petro-dolarlarla İslama hizmet edilemez. İslamın paralı kiralık veya satılık askerlere ihtiyacı yoktur.
*Şiî olsun Sünnî olsun hiçbir şahsın dinî hizmetleri bahane edip kendisi için para toplamaya hakkı yoktur.
*Halkı uyarma, aydınlatma, bilgilendirme, şuurlandırma hizmetleri muhlisen lillah (Allah için ihlasla) yapılmalıdır; para, nefsaniyet, riyaset, şöhret, itibar için yapılmamalıdır.
*Türkiyenin Sünnî kökenli halkını Şiîleştirme faaliyetleri durdurulmalıdır.
*Sünnî Osmanlı devleti ile Şiî İran asırlar boyunca savaşmışlar ve seller gibi kan akmıştır. Allah bizi yeni bir Türkiye-İran savaşı beyinsizliğinden korusun.
Efendimize salat ve selam ederiz, Ashabını ve Ehl-i beytini hayırla anarız. Birlik rahmettir, tefrika azaptır.
Mehmet Şevket EYGİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder