1 Ağustos 2014 Cuma

YAHUDİLER , İSRAİLOĞULLARI İÇİN KURAN da GEÇEN AYETLER


YAHUDİLER , İSRAİLOĞULLARI İÇİN KURAN da GEÇEN AYETLER 








34/SEBE-4
İşte bu gün birbirinize ne fayda sağlamaya, ne zarar vermeye gücünüz yeter.
Biz, inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ve İslâm aleyhinde propaganda yapan zâlimlere, Allah yolunu,   Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahiplerine, hakka riayet etmeyenlere:
'Yalanlamakta olduğunuz ateşte yanma cezasını tadın' diyeceğiz. 

Kıyâmet günü "Bize cehennem ateşi değmez, bizim çocuklarımız daha çok, biz sizden zenginiz.  Biz cehenneme gitmeyeceğiz." diyen insanlara bu âyetlerdeki hakikatleri özellikle söylüyor Allahû Tealâ.

2/BAKARA-40
Ey İsrâil oğulları (Hz. Yakub oğulları), size verdiğim nimetimi hatırlayın;
ve bana itâat ederek Tevrat’ta (âhir zaman Peygamberi hakkında size açıkladığım) Ahdime (bana iman ve itaate) vefa edin ki, Ahdinize (sizi cennete koymağa) vefa edeyim. (Ahdi bozduğunuzda) ,
 Ancak yalnız Benden korkun.

2/BAKARA-83
Hani İsrailoğullarından söz almıştık; Allâh gayrını var kabul edip ona tapınmayın, ana-babanızın hakkını verin,
yakınlarınıza, yetimlere, yoksullara ihsanda bulunun; insanlara güzel (Hakk'a erdirici) sözler söyleyin;
namazı ikame edip zekâtı verin. (Onlardaki namaz ve zekât İslâm'dakinden farklıydı. )
Ancak bundan sonra, birazınız hariç, yüz çevirdiniz ve hâlâ da çevirmekte devam ediyorsunuz. 

2/BAKARA-246
Musa'dan sonra, Benî İsrail'den ileri gelen kimseleri görmedin mi?
Kendilerine gönderilmiş bir peygambere: "Bize bir hükümdar gönder ki (onun komutasında) Allah yolunda savaşalım" demişlerdi.
 "Ya size savaş yazılır da savaşmazsanız?" dedi.
 "Yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda neden savaşmayalım?" dediler.
 Kendilerine savaş yazılınca, içlerinden pek azı hariç, geri dönüp kaçtılar.
 Allah zalimleri iyi bilir.  

.   5/MÂİDE-32
Bu yüzden şu hükmü yazdık İsrailoğullarına: Şüphe yok ki bir insanı öldürmesine, yahut yeryüzünde bozgunculuk etmesine karşılık olmayarak birisini öldüren,
 Bütün insanları öldürmüş gibidir ve kim, birisini kurtarır, diriltirse bütün insanları diriltmiş gibidir.
Andolsun ki peygamberlerimiz, onlara apaçık delillerle geldiler de gene onların çoğu, bundan sonra yeryüzünde hadlerini aştılar

Ne yazık ki resûllere ve resûllerin dostlarına ve Allah'a karşı harp açtılar.
 Onları öldürdüler. Allahû Tealâ, bunların adına “müsrifler” diyor.
 Allahû Tealâ Mu'min Suresinin 43. âyet-i kerimesinde “Muhakkak ki müsrifler (haddi aşanlar),   onlar, ateş ehlidir.” buyuruyor.

  5/MÂİDE-70
Andolsun ki Biz, İsrailoğulları'ndan misak aldık ve onlara resûller gönderdik.
Onlara her resûl gelişinde,nefislerinin hevâlarına uymadığından dolayı, bir kısmını yalanladılar ve bir kısmını da öldürdüler.

5/MÂİDE-72
'Allah, Meryem’in oğlu Mesih’tir' diyenler, andolsun ki, kâfir olmuşlardır.
Halbuki Mesih:
'Ey İsrâiloğulları, Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin.
Şu bir gerçektir ki, kim ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşarsa, gizli şirki yaşarsa, Allah cenneti ona haram kılar.
 Onun mekânı ateştir. Allah’tan başkasına kulluk ve ibadet ederek kendilerine zulmedenlere, müşriklere,
Allah yoluna, Allah yolundaki faaliyetlere engel olanlara yardım eden de olmayacaktır.' dedi

5/MÂİDE-110
Allah (cc.) şöyle buyurmuştu; "Ey Meryem oğlu Îsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla.
 Seni Ruhûl Kudüs ile desteklemiştim de beşikte iken de yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun.
Sana Kitab'ı, Hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. Ben'im iznimle nemli topraktan kuş şeklinde heykel (suret) yapmıştın, sonra onun içine üflemiştin, böylece Ben'im iznimle bir kuş olmuştu.
 Ve, doğuştan kör olanı ve alaca tenliyi yine Ben'im iznimle iyileştiriyordun.
 Ben'im iznimle ölüleri (diriltip, kabirden) çıkartıyordun. Ve onlara apaçık belgeler getirdiğin zaman İsrailoğullarının saldırısını senden savmıştım (seni kurtarmıştım).
 O zaman onlardan kâfir olanlar (küfürde olanlar); "Bu ancak, sadece apaçık bir sihirdir." demişlerdi.  

7/A'RÂF-138
İsrâiloğulları’na denizi geçirdik. Yollarına devam ederken bir kavme rastladılar.
Onlar kendilerine mahsus ağaçtan yontularak, metalden dökülerek yapılan heykellere, putlara tapıyorlardı.
Kavmi Mûsâ’ya:
'Ey Mûsâ, onların tanrıları gibi sen de bize bir tanrı yap' dediler.
 Mûsâ:
'Siz, Allah’ın varlığını, birliğini, ibadete lâyık tek tanrı olduğunu hâlâ anlamamakta ısrar eden, bilgi ve muhakemenizi kullanmayan, tutarsız, cahilce davranan bir kavimsiniz' dedi.  




17/İSRÂ-4
Biz kitapta, Tevrat’ta,
 İsrâiloğulları’na:
'Sizler, Tevrat’ın hükümlerine riayet etmeyerek yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız.
Ve azgınlık derecesinde küstah, zâlim, zorba, diktatör olacaksınız' diye kesin hükümler halinde bildirmiştik.  

MAİDE 78: İsrailoğullarından inkâr edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları nedeniyledir .
Bununla 2 defa maruz kalacakları felaket vardır .


 İlk fesat v e bozgunculuk sonucunda maruz kaldıkları felaket, M. Ö. 598’de Babil kralı Buhtu’n-Nasr’ın Kudüs’ü ve Beytü’l-Makdis’i yerle bir etmesiyle gerçekleşmiştir. Buhtu’n-Nasr, İsrailoğullarını  Filistin’den çıkarıp çeşitli ülkelere sürmüştür. 
1948 yılında Yahudilerin bir İsrail Devleti kurmasıyla karşılaşmışlar ve Yahudiler, hâkimiyeti tesis ederek, bu bölgeyi elde etmişlerdir.
İkinci Yahudi fesadı ile maruz kalacakları felaket.
Harp olacak ve Müslümanlar onları kırıp mahvedecekler. Öyle ki, Yahudilerden bir kimse bir ağaç veya bir taşın arkasına saklanacak olsa, o ağaç ve taş dile gelerek
 "Ey Müslüman, ey Allah'ın kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür," diyecek.
 Sadece Ğarkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu ağaç, onların ağacıdır.
 (Müslim, Fiten, 82).    17-İSRÂ-4   yorumu

17/İSRÂ-101
Andolsun ki biz, Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. . .
 İsrailoğullarına sor, (Musa) onlara geldiğinde, Firavun Ona demişti ki:
"Muhakkak ki ben, senin büyücü olduğunu zannediyorum, yâ Musa!" 

Âyet-i kerimede geçen 9 mucize şunlardır:

1.     Asa olayı: Hz. Musa'nın asasının ejderha olması.
2.     Yedi beyza olayı: Hz. Musa'nın göğsüne elini sokup çıkarmasıyla elinin beyaz olması; yani nurlanması.
3.     Çekirge olayı: Çekirge istilâsında firavunun büyük zarar görmesi.
4.     Ekin biti olayı: Allahû Tealâ tarafından, elbiselere kadar herşeyi yeyip bitiren ekin bitlerinin firavunun ülkesine musallat kılınması.
5.     Kurbağa olayı: Konuşmak için ağzını açanın, ağzına girecek kadar çok kurbağanın olması.
6.     Kan olayı: Bütün suların kan olarak akması. Mü'minler su alınca ise temiz su olması.
7.     Taştan su akıtması: Hz. Musa'nın ayağını vurarak çölde taştan su çıkarması. 
8.     Denizin yarılması: Firavunun ve ordusunun Kızıldeniz'de boğulması.

9.     Tur dağı olayı: Dağı yahudilerin üzerine kaldırması.

2/BAKARA-140
Yoksa siz, İbrâhim, İsmâil, İshak, Yâkup ve torunları da yahudi ve hristiyan idiler mi demek istiyorsunuz?

'Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?' de. Allah tarafından kutsal kitaplarda bildirilen ve kendisi tarafından bilinen doğru bilgileri açıkça insanlara bildirmeyip gizleyerek inkâr edenden daha zâlim kim olabilir?

Allah işlediğiniz amellerden, zulmünüzden, yalanlamanızdan, şehadeti gizlemenizden gafil değildir. Allah bunları cezalandırmadan bırakmayacak.  

3/ÂLİ İMRÂN-67
İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi
Allah'ın tek bir dîni olmuştur. Sadece Allah'a teslim dîni biad vardır.

4/NİSÂ-46
Yahudilerden, (Tevrat'taki) kelimelerin konuldukları yerleri değiştirip tahrif edenler (mânâlarını bozanlar) ve dillerini eğip bükerek ve dîni yererek:
 “İşittik ve isyan ettik. İşit, işitmez olası ve “râinâ” (bize bak: yahudi dilinde ahmak)” diyorlar.
Ve eğer onlar, “İşittik ve itaat ettik, işit ve bize bak.” deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha sağlam (daha iyi) olurdu.
Küfürleri sebebiyle onları lânetledi.
Artık onların pek azı hariç, îmân etmezler

4/NİSÂ-159
Ehl-i kitaptan her biri, ölmeden önce onun ilâh olmadığına, insan neslinden bir Rasul olduğuna, gerçek hüviyetine kesinlikle iman edecektir.

Îsâ da, kıyamet günü onların aleyhinde şâhitlik edecektir.         

   4/NİSÂ-160-161
Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları,
Kendilerine yasaklanmış olduğu hâlde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle
Önceden kendilerine helâl kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık.
 İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık

5/MÂİDE-18
Ve, Yahudiler ve Hristiyanlar;
“Biz Allah'ın oğulları ve O'nun sevdikleriyiz.” dediler.
De ki; “O halde niçin Allah size günahlarınızdan dolayı azap ediyor?”
Hayır, siz O'nun yarattıklarından bir beşersiniz (insansınız)
 O, dilediğini mağfiret eder, dilediğine de azap eder.
 Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunan her şeyin mülkü Allah'ındır.
Ve varış O'nadır (ulaşılacak makam O'nun Zat'ıdır).    

5/MÂİDE-41
Ey Peygamber! Kalpten inanmadıkları hâlde, ağızlarıyla “İnandık” diyenler (münafıklar) ile Yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin.
Onlar (Yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler , sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler.
 Kelimelerin (ifade içindeki) yerlerini bildikten sonra yerlerini değiştirir ve şöyle derler:
 “Eğer size şu hüküm verilirse, onu tutun. O verilmezse sakının.
” Allah, kimin azaba uğramasını istemişse artık sen onun için asla Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın.
Onlar, Allah’ın kalplerini temizlemeyi istemediği kimselerdir.
 Onlara dünyada bir rüsvaylık, ahirette ise yine onlara büyük bir azap vardır.

5/MÂİDE-44
Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik,
 Onda hidayet ve nur vardır.
Kendileri (Hakk'a) teslim olmuş peygamberler, yahudilere, onunla hükmederlerdi.
Rabbanîler (kendilerini Rabb'lerine adamış olanlar) ve Ahbar olanlar da (zahidler, yahudi âlimler, hahamlar) Allah'ın Kitab'ından korumakla görevli oldukları ile hüküm verirler ve onlar, onun üzerine şahitler oldular.
Artık insanlardan korkmayın,
 Ben'den korkun ve Benim âyetlerimi az bir değere satmayın.
 Ve kim, Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, o taktirde işte onlar, onlar kâfirlerdir.   


5/MÂİDE-51
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), Yahudi ve Hristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirinin dostlarıdır. Ve sizden kim onlara dönerse (onları dost edinirse) artık o, mutlaka onlardandır. Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.  

Âyet-i kerimede dost edinilmemesi gereken yahudilerin, kendileri Allah yolunda olmadıkları gibi başkalarını da Allah'ın yolundan men eden zalimler olduğunu anlıyoruz.

3/ÂLİ İMRÂN-113
Onların (hepsi) bir değildir. Kitap ehlinden, gece saatlerinde kıyamda durup, Allah'ın âyetlerini tilavet eden ve secde eden bir ümmet vardır.

5/MÂİDE-52
Kalpleri kararmış, akıllarından zoru olanların, hasta ruhluların:
'Başımıza bir felâket gelmesinden korkuyoruz' diyerek, Yahudilerin arasında koşuşturduklarını görürsün.
Umulur ki, Allah bir fetih veya kendi katındaki planlardan birini gerçekleştirir de, onlar, içlerinde gizledikleri nifaktan dolayı pişman olurlar.        

2/BAKARA-11
Onlara (Allah'a ulaşmayı dilemedikleri için, kalpleri engelli ve başkalarını hidayetten men ettikleri için Allah'ın hastalıklarını artırdığı insanlara):
“Yeryüzünde fesat çıkarmayın .
(Başkalarını Allah'ın yolundan men etmeyin)!” denildiği zaman:
 Biz sadece ıslâh ediciyiz. dediler.

5/MÂİDE-64
Yahudi'ler: "Allah'ın eli bağlıdır (Allah cimridir)" dediler.
Onların elleri bağlandı. Ve bu sözlerinden dolayı lânetlendiler.
Hayır, bilakis! O'nun iki eli de açıktır. Nasıl isterse öyle infâk eder (verir).
Ve Rabb'inden sana indirilen şey (ilahî buyruklar), mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır.
Ve biz onların arasına kıyâmete kadar sürecek düşmanlık ve kin ilka ettik (ulaştırdık).
Her ne zaman harb için bir ateş yaktılarsa, Allah onu söndürdü.
Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar.
Ve de Allah, fesat çıkaranları (bozgunculuk yapanları) sevmez. 

5/MÂİDE-69
Şüphesiz inananlar:
 Müslümanlar ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur.
Onlar mahzun da olmayacaklardır”
 (diye hükmedilmiştir.)

5/MÂİDE-82
(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün.
Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.

2/BAKARA-111
Yahûdi’ler, “-Cennet’e ancak yâhudi olanlar girer”
ve hristiyanlar da, yine: “-cennet’e ancak hristiyan olanlar girer” dediler.
Bu, onların kuruntularıdır.
Ey Habibim, onlara söyle “- Eğer bu davânızda sâdık kimselerseniz delilinizi getirin. 

9/TEVBE-30
Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler.
Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler.
Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir.
Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor.
 Allah, onları kahretsin.
Nasıl da haktan çevriliyorlar!  

9/TEVBE-34
Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu,
İnsanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar
 Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları
Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.  

22/HACC-40
Onlar, sadece “Rabbimiz Allah'tır” dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar.
Ve eğer, Allah'ın insanları birbiriyle defetmesi olmasaydı,
 (Rahiplerin) mabetleri,
 (Hristiyanların) kiliseleri,
(Yahudilerin) havraları
Ve içinde Allah'ın isminin çok zikredildiği
(Müslümanların) mescidlerini,
 mutlaka harap olup yıkılırdı.
 O'na (Allah'a) yardım edene, Allah mutlaka yardım eder.
 Muhakkak ki Allah, elbette Kaviyy'dir (kuvvetli, güçlü) Azîz'dir (yücedir).  

58/MUCÂDELE-14
Allah'ın kendilerine öfkelendiği (gadaplandığı) kavme (yahudilere) dönenleri (onları dost edinen münafıkları) görmedin mi?
Onlar sizden değildir ve onlardan da (yahudilerden de) değildir. Bilerek yalan yere yemin ederler.
----------------------------------------
Münafıklar yahudilerle işbirliği yapmışlardır.
Münafıklar bu noktada iki taraftan da değillerdir.
Allah'a karşı, bilerek yalan yere yeminler etmek
suretiyle savaş veriyorlar.
Bunlar Şeytana tapan , Deccal komiteleridir .
Yahudilerin çoğunu da kendi taraflarına katmışlardır.





16/NAHL-118
Daha önce sana anlattıklarımızı yahudi olanlara da haram kılmıştık.
 Biz (bununla) onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı. 

28/KASAS-4
Firavun, gerçekten yeryüzünde (Mısır'da hükümdardı) ve halkını gruplara ayırdı. Onların bir kısmını (yahudileri) güçsüz bırakıyor, onların oğullarını boğazlatıyor, kızlarını (kadınlarını) canlı bırakıyor(du). Muhakkak ki o, fesat çıkaranlardandı.  
-----------------------------
Firavun kavminin içinde yahudiler ve yahudi olmayan Mısırlılar vardı.
Firavun, Mısırlıları yahudilere hakim kılmak üzere

Kâhinler, Hz. Musa'nın geleceğini, firavunun onun sebebiyle öleceğini söylemişlerdi.
 Bunun üzerine harekete geçen firavun, yahudilerin doğan bütün erkek çocuklarını öldürüyor, kız çocuklarını ise sağ bırakıyordu.

28/KASAS-5
Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım.
----------------------------------
Allahû Tealâ "yahudileri ni'metlendirmek ve onları imamlar kılmak ve varisler yapmak istiyorduk" diyor.

62/CUMA-6
De ki: "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Allah'ın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız,
Şu halde ölümü temenni edin;
Eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın)." 



58/MUCÂDELE-14
Allah'ın kendilerine öfkelendiği (gadaplandığı) kavme (yahudilere) dönenleri (onları dost edinen münafıkları) görmedin mi?
 Onlar sizden değildir ve onlardan da (yahudilerden de) değildir.
Bilerek yalan yere yemin ederler.
-------------------------------------
Münafıklar yahudilerle işbirliği yapmışlardır.
Münafıklar bu noktada iki taraftan da değillerdir.
 Allah'a karşı, bilerek yalan yere yeminler etmek
suretiyle savaş veriyorlar.


7/A'RÂF-175
Kendisine âyetlerimizi verdiğimiz, ilmî ve dinî bilgisi olan şu alçağın yaptıklarını da onlara, yahudilere oku.
O menfaat karşılığı âyetlerimizden, kitabımızdan uzaklaştı, ihmal etti.
Şeytan ve şeytanî güçler onu peşine taktı.
Hain düşünceler taşıyanlardan, hak yoldan sapanlardan biri oldu.
-------------------------------------
*Müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıkların durumu, tıpkı şeytanın durumu gibidir. Gayesi Allah'ın insanı cezalandırması.
Şeytan insana:
'İnkâr et, nankörlük et' der. İnkâr edip nankörlük edince de:

59/HAŞR-16
Benim seninle ilgim yok, senden uzağım. Ben, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah’tan
korkarım.' der.

Allah'a göre bütün zamanlar birbirinden farklı değildir.
 Allah'a göre geçmiş zaman, gelecek zaman yoktur.
 Allah, zamanın her parçasında vardır.
 Her parçası O'nun için aynı anda mevcuttur.
 Allah, zamandan da mekândan da münezzehtir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder