KAPAK
Mason ABD başkanlarından Abraham Lincoln işi çözmüştü.
"Bir kimse sonsuza dek, herkes ise bir süre kandırılabilir. Fakat herkes ,Sonsuza dek kandırılamaz"
Osmanlı'yı yıkan iki güç vardı.Biri İngilizlerdi, diğeri Almanlar. Geldiler bu topraklarda birebir görüşmeler yaptılar. Bireysel buluşmalarda insanların önüne para koydular.
Tek tek kandırdılar, taraftar topladılar.
Görüştükleri bireyler ülkenin seçkin elitleriydi.
İçlerinde Şeyhülislamlar da vardı, vezirler de, Paşalar da ve dahi meclis üyeleri de.
Satın aldıkları fertleri bir ÇATI altında toplamak için dernekler kurdular. Mason localarına taşıdılar. ÇATI'yı öyle genişlettiler ki, sonunda ülkeyi yönetecek GÜÇ haline geldiler.
Ve bu ülkede o iki güç çatışmaya başladı.
Kim kazanacaktı?
İngiliz taraftarı yerli masonlar mı, yoksa Almancı yerli masonlar mı?
Kazanan Alman yanlısı masonlar koca İmparatorluğu Almanya'nın yanında savaşa soktular. Hepsi bireysel olarak kandırılmıştı.
Satılmışların içinde "BİR KİMSE" idiler.
Ve sonsuza göçtüler, sonsuz kandırılmış olarak. Kurdukları sistemle de tam 100 yıldır bizi yönettiler. Herkesi tam 100 yıl kandırdılar...
İstediklerini "LİDER" diye karşımıza çıkardılar. En ufak diklenmede karşımıza KAOS'lar çıkardılar.
Darbeler, Operasyonlar üzerine Operasyonlar yaptılar. 28 Şubat'ta tanklar Sincan'da yürüyordu. Bir gece önce Sincan'da Filistin'e destek gecesi var diye.
Nasıl olabilirdi böyle bir şey?
Filistin'e destek vermenin SUÇ sayıldığı bir sistem kurmuşlardı. Böyle zavallı bir ülke haline gelmiştik. Medya da tamamen onların kontrolündeydi. İngiliz seven, Alman hayranı bir medya ne yazarsa oydu.
Milyonlar uyuyor ve kandırılıyordu.
Ancak bir de Abraham Lincoln'ün iddiası vardı. "Herkes sonsuza kadar kandırılamaz" diyordu. Nitekim öyle oldu.
Türkiye'de HALK artık uyandı.
İsrail'in neden Gazze'yi vurduğunu biliyor.
Ne demişti Başbakan bir yıl önce; "K.Irak'ta petrol anlaşması yaptık.
Diklenenler var..."
Evet ülke menfaati için bir anlaşma yaptık, ortaya diklenenler çıktı.
IŞİD diye birilerini sürdüler hemen.
Dün Kürt Peşmergelerle savaşıyordu IŞİD.
Ve oynanan oyunları gören halk İsrail Devlet Başkanı Netenyahu'nun bebeklere bomba açıklamaları içinde satır aralarında kaybolan sözlerini de kaçırmıyor artık. "Kuzey Irak'taki petrolün taşınmasına talibiz" diyen cümlelerini cımbızla çekip çıkarıyor. Gazze'ye atılan bombaların, aslında Kuzey Irak petrollerini boru hattı ile taşımaya başlayan Türkiye'ye olduğunu artık çözüyor.
Petrol Türk topraklarına girdikten bir gün sonra IŞİD Musul'a girdi.
Birkaç hafta sonra da İsrail Gazze'yi öldürmeye başladı. Ve çocuk katliamlarının dünyadaki en büyük destekçisi iki ülke vardı.
Biri İngiltere, diğeri Almanya.
Onun içindir Alman Der Spiegel Erdoğan'ı son sayısında bir kez daha kapak yapıyor. "Eyvah Cumhurbaşkanı olacak" diye ağlıyor. 1946'da 2.Dünya savaşını kaybeden Almanlar, kazanan İngilizlerdi.
Ve kazanan İngiltere Almanya'nın kuzeybatısında kurulan işgal yönetimi aracılığı ile bir dergi çıkarmaya başladı.
Adı; "Diese Woche" idi.
İngilizler çekilirken dergiyi çalışanlardan Rudolph Augstein'e emanet etti.
Yeni patron artık Augstein'di.
Ve derginin de adını "Der Spiegel" olarak değiştirdi.
Evet bugün Der Spiegel İngilizlerin kurduğu bir dergidir.
Türkiye'de ortakları olan ve tüzüğünde "İsrail'in çıkarlarını korumak birinci hedefimizdir" yazan Axel Springer adlı medya deviyle de yakın ilişkileri vardır.
Ve bugün kalkmış "Erdoğan fena geliyor ve zulüm yapıyor" diye feryat ediyor.
Evet Erdoğan fena geliyor.
Erdoğan bu ülkeyi yıllarca yöneten İngiliz, Alman ve İsrail'le yerli işbirlikçilerinin hortumlarını kesiyor.
Bu üçlü ittifakı tekmeleyerek zulmediyor.
Adamların poposu acıyor.
Ve dahası bağlı oldukları Küresel Sermaye baronlarının borçlandırarak yaptıkları soyguna yumruk vuruyor.
Onun içindir ki İngilizler'in kurduğu İsrail yanlısı Alman dergisi "Erdoğan kapağı" ile "Yandım Allah, zulüm" diyor.
10 Ağustos hepsine "KAPAK" olacak.
Kapağın grafiğini de artık her şeyi gören Türk HALK'ı yapacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder