İsrail'in "Kralı" Abdullah!
Halka hitap eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Gazze'de İsrail'e karşı direnen Hamas'ı terör örgütü ilan etti. İsrail'i ağzına almadan Gazze'de insanlık suçu işlendiğini söyleyen Abdullah, Suudi Arabistan Gazze'deki katliamların durması için girişimlerde bulunuyormuşcasına dünyanın sessiz kalmasını kınadı..
Suudi Arabistan Kralı Abdullah uzun bir aradan sonra halka hitap etti. Suudi Arabistan'ın devlet kanalı el-Arabiya kanalından canlı yayınlanan konuşmasında Abdullah Gazze'deki İsrail katliamlarına ilişkin ilginç açıklamalar yaptı.
"Hamas terörist" iması
Hamas ve İsrail'e karşı direnenleri üstü kapalı olarak "terörist" ilan eden Abdullah, "Teröristlerin ve terör örgütlerinin yaptığı İslam ile bağdaşmaz" dedi. Terörün ve şiddetin barış getireceğine inanan bir nesilden hayır gelmez mesajını veren Kral Abdullah, 'Terör örgütü' olarak tanımladığı hareketlerin dünyadaki İslam algısını zedelediğini iddia etti.
İsrail'i ağzına bile almadı
Ağzına bir kere bile İsrail kelimesini almayan Abdullah, "Gazze'de insanlık suçu işleniyor" sözleriyle katliamları kınadı. Suudi Arabistan, Mısır ile birlikte İsrail'e Gazze işgali sırasında istihbarat sağlamakla suçlanırken Kral Abdullah, dünyanın bu katliamlar karşısında sessiz kalmasını eleştirmesi dikkat çekti.
Kral'ın kılıfı: "Terörle mücadele edelim demiştik"
İsrail'in Gazze'de 25 gündür devam eden katliama ilişkin bugün ilk defa açıklama yapan Kral Abdullah şu ifadeleri kullandı: "Dünyanın bu sessizliğinin hiçbir gerekçesi olamaz. Bu sessizlik yüzünden şiddetten başka bir şey bilmeyen bir nesil yetişecek. Biz on yıl önce Riyad merkezli bir 'Terörle mücadele platformu kuralım' diye teklifte bulunduk, ancak uluslararası toplumdan geri dönüş alamadığımız için hayal kırıklığına uğradık."
Darbeci Sisi'ye de sponsoru olmuştu
Suudi Arabistan Kral'ı Abdullah, Temmuz 2013'te Mısır'ın seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılan darbede büyük rol oynamıştı. Kral Abdullah, darbeyi protesto eden sivil halka ateş açan Sisi komutasındaki orduya milyarlarca dolarlık yardım yaparak, 4 binden fazla kişiyi öldüren Mısır ordusunu finanse etmişti.
Gazze'nin Vampirleri: Sisi, Kral Abdullah ve Netanyahu
Debkafile sitesi Gazze katliamının başladığı 7 Temmuz'dan bu yana İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan'ın her gün diyalog halinde olduğunu ileri sürdü. İddiaya göre Kral Abdullah ve Sisi, Netanyahu'ya kara harekatı konusunda tavsiyelerde bulunmuş. Suudi finansörlüğündeki katliamların hedefi ise Gazze ve Batı Şeria'nın Hamas'tan arındırılması.
İsrail istihbarat kaynaklarına yakınlığı ile bilinen 'debkafile' sitesi, Gazze saldırıları ile ilgili ortaya attığı iddialarla gündemi sarstı. İstihbarat ve askeri yetkilileri kaynak gösteren site, Gazze katliamının başladığı 7 Temmuz tarihinden bu yana İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır'ın hemen her gün iletişim halinde olduklarını ileri sürdü. Sitenin haberinde, 'Gazze konusunda üç ülke koalisyon içinde. Bölgedeki üç ülke arasındaki görüşmeler ise çarpıcı isimler üzerinden yürütülüyor' denildi.
KAHİRE'DEKİ GİZLİ UÇAK
Saldırılar başladıktan sonra İsrail'e ait bir uçağın Mısır'ın başkenti Kahire'deki askeri havaalanında olduğu belirtilen sitedeki haberde, 'Uçak 'hassas bilgiler' diye nitelenen istihbaratı aldıktan sonra Kudüs'e dönecek' ifadesi kullanıldı. Haberde ayrıca İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki istihbarat akışındaki kilit ismin de ABD eski başkanlarından George W. Bush döneminde Washington büyükelçiliği görevini yapan Suudi eski istihbarat şefi Bandar bin Sultan olduğu kaydedildi.
KRAL'DAN ÖZEL TAVSİYELER
Haberde en dikkat çeken unsur ise Mısır'da darbe ile iktidara gelen General Abdülfettah el Sisi ile Suudi Arabistan Kral'ı Abdullah'ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya 17 Temmuz'da başlattığı kara harekatının nasıl ve ne şekilde yapılması gerektiği konusunda özel tavsiyelerde bulunduğunun iddia edilmesi. İsrail Başbakanı'nın, Sisi ve Kral Abdullah ile telekonferanslar aracılığı ile hemen her gün iletişim kurduğu da dile getiriliyor.
ORTAK KATLİAM PLANI
Gazze'ye düzenlenen ve çoğu bebek, çocuk ve kadın bin 300'e yakın Filistinlinin katledildiği vahşi saldırıların 'ortak bir çalışma' olduğu öne sürülen haberde, 'Liderler arasındaki bu haberleşmenin güvenli telefon hatları üzerinden yapıldığı ve 'günlük diyalog' olarak ifade edilen istihbaratın, Kral Abdullah'ın özel danışmanı Bandar bin Sultan üzerinden sürdürüldüğü' de kaydedildi.
MOSSAD İLE DOĞRUDAN TEMAS
Bandar'ın Mossad şefi Tamir Pardo ile doğrudan iletişimde olduğu iddia edilen 'debkafile' sitesindeki haberde, 'İsrail-Suudi Arabistan temasları Bandar üzerinden, İsrail-Mısır temasları ise İsrail'in yurtiçi gizli servisi Şin Bet Şefi Yoram Cohen vasıtasıyla devam ediyor' satırları dikkat çekti. İsrail-Mısır diplomasisi son aylarda 'Kahire'nin sık ziyaretçisi' olarak bilinen Cohen ile Sisi'nin akıl hocası ve Mısır istihbaratının en tepedeki ismi olan Ahmed Fareed al-Tohami arasında gerçekleşiyor.
İşte Kahire ve Riyad'ın 3 temel şartı
İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan'ın Gazze'ye yönelik katliamındaki kirli işbirliğinin dayandığı esaslar 'debkafile' internet sitesi tarafından şu şekilde dile getirildi:
1- Suudi Arabistan'ın finansörlüğünde devam edecek olan savaş ne kadar uzun sürerse sürsün, Hamas direniş hareketi çökertilip İsrail'in güçlenmesine katkı sağlanacak.
2- Filistin'de, Mısır ve Suudi Arabistan gözetiminde yeni bir hükümet kurulacak ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez ülkeleri tarafından savaşta ağır kayıplar veren Filistin'in yeniden yapılanmasına İsrail göz yumacak.
3- Suudi Arabistan ve Mısır'ın uluslararası toplumda İsrail'e yapılan baskıyı önleyerek onun yanında yer alması karşılığında, İsrail yönetimi de Hamas'ın yer almadığı Batı Şeria ve Gazze arasında bir ulusal uzlaşı hükümeti kurmasını kabul edecek.(YeniŞafak)
Debkafile sitesi Gazze katliamının başladığı 7 Temmuz'dan bu yana İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan'ın her gün diyalog halinde olduğunu ileri sürdü. İddiaya göre Kral Abdullah ve Sisi, Netanyahu'ya kara harekatı konusunda tavsiyelerde bulunmuş. Suudi finansörlüğündeki katliamların hedefi ise Gazze ve Batı Şeria'nın Hamas'tan arındırılması.
İsrail istihbarat kaynaklarına yakınlığı ile bilinen 'debkafile' sitesi, Gazze saldırıları ile ilgili ortaya attığı iddialarla gündemi sarstı. İstihbarat ve askeri yetkilileri kaynak gösteren site, Gazze katliamının başladığı 7 Temmuz tarihinden bu yana İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır'ın hemen her gün iletişim halinde olduklarını ileri sürdü. Sitenin haberinde, 'Gazze konusunda üç ülke koalisyon içinde. Bölgedeki üç ülke arasındaki görüşmeler ise çarpıcı isimler üzerinden yürütülüyor' denildi.
KAHİRE'DEKİ GİZLİ UÇAK
Saldırılar başladıktan sonra İsrail'e ait bir uçağın Mısır'ın başkenti Kahire'deki askeri havaalanında olduğu belirtilen sitedeki haberde, 'Uçak 'hassas bilgiler' diye nitelenen istihbaratı aldıktan sonra Kudüs'e dönecek' ifadesi kullanıldı. Haberde ayrıca İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır arasındaki istihbarat akışındaki kilit ismin de ABD eski başkanlarından George W. Bush döneminde Washington büyükelçiliği görevini yapan Suudi eski istihbarat şefi Bandar bin Sultan olduğu kaydedildi.
KRAL'DAN ÖZEL TAVSİYELER
Haberde en dikkat çeken unsur ise Mısır'da darbe ile iktidara gelen General Abdülfettah el Sisi ile Suudi Arabistan Kral'ı Abdullah'ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya 17 Temmuz'da başlattığı kara harekatının nasıl ve ne şekilde yapılması gerektiği konusunda özel tavsiyelerde bulunduğunun iddia edilmesi. İsrail Başbakanı'nın, Sisi ve Kral Abdullah ile telekonferanslar aracılığı ile hemen her gün iletişim kurduğu da dile getiriliyor.
ORTAK KATLİAM PLANI
Gazze'ye düzenlenen ve çoğu bebek, çocuk ve kadın bin 300'e yakın Filistinlinin katledildiği vahşi saldırıların 'ortak bir çalışma' olduğu öne sürülen haberde, 'Liderler arasındaki bu haberleşmenin güvenli telefon hatları üzerinden yapıldığı ve 'günlük diyalog' olarak ifade edilen istihbaratın, Kral Abdullah'ın özel danışmanı Bandar bin Sultan üzerinden sürdürüldüğü' de kaydedildi.
MOSSAD İLE DOĞRUDAN TEMAS
Bandar'ın Mossad şefi Tamir Pardo ile doğrudan iletişimde olduğu iddia edilen 'debkafile' sitesindeki haberde, 'İsrail-Suudi Arabistan temasları Bandar üzerinden, İsrail-Mısır temasları ise İsrail'in yurtiçi gizli servisi Şin Bet Şefi Yoram Cohen vasıtasıyla devam ediyor' satırları dikkat çekti. İsrail-Mısır diplomasisi son aylarda 'Kahire'nin sık ziyaretçisi' olarak bilinen Cohen ile Sisi'nin akıl hocası ve Mısır istihbaratının en tepedeki ismi olan Ahmed Fareed al-Tohami arasında gerçekleşiyor.
İşte Kahire ve Riyad'ın 3 temel şartı
İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan'ın Gazze'ye yönelik katliamındaki kirli işbirliğinin dayandığı esaslar 'debkafile' internet sitesi tarafından şu şekilde dile getirildi:
1- Suudi Arabistan'ın finansörlüğünde devam edecek olan savaş ne kadar uzun sürerse sürsün, Hamas direniş hareketi çökertilip İsrail'in güçlenmesine katkı sağlanacak.
2- Filistin'de, Mısır ve Suudi Arabistan gözetiminde yeni bir hükümet kurulacak ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez ülkeleri tarafından savaşta ağır kayıplar veren Filistin'in yeniden yapılanmasına İsrail göz yumacak.
3- Suudi Arabistan ve Mısır'ın uluslararası toplumda İsrail'e yapılan baskıyı önleyerek onun yanında yer alması karşılığında, İsrail yönetimi de Hamas'ın yer almadığı Batı Şeria ve Gazze arasında bir ulusal uzlaşı hükümeti kurmasını kabul edecek.(YeniŞafak)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder