28 Temmuz 2014 Pazartesi

Bugün hakikatı haykırmıyorsak,Hakikatın tarafında mücadele etmiyorsak , Gelecek güzel günler için pilan yapmaya hakkımız olmaz.



 Başına Nemrutla mücadeleye girip putları kıran İbrahim olacağız.

Firavuna karşı koyan Musa ve Harun olacağız.

Büyü ve şeytanlara tabi olanlara karşı mücadelen eden;Sultan Süleyman olacağız.

İnançsız Yahudilerin türlü türlü işkenceler ettiği İsanın Allaha karşı olan tefekkürünü itaatını örnek alacağız.

Bir karanlık devrin cahiliye devrini kapatıp,İnsanlık için aydınlık devrini  Allahın emirleri ile Kuranı bize sunan ;

Yüce Allahın ;Sen olmazsa idin kayinatı yaratmazdım dediği Hz Muhammed sav  Peygamberimizin,.Nebiler nebisi ümetine layık olamanın gereklerini yapacağız.

Atalarımıza yakışır bir millet olacağız.

**Haçlı seferlerine karşı duran İslam kahramanı Kudüsü kurtaran  Müslüman Kürt Kumandan Selhattin Eyübi ne Atalarımıza yakışır bir millet olacağız.

 


 Hadisii şerifi ile Peygamberimizin övgüsüne hitap olan Büyük Türk Kumandan Fatih Sultan Mehmet Han a ;Atalarımıza yakışır bir millet olacağız.

Kostantiniye, bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır


Ekonomik seviye hatırına, makam, rütbe ve unvan hesabına adaletten, hak’tan ve hukuk’tan feragat  edip ayrılmak, Firavunluktan yana olmaktır.

Her devrirde olan ve olacak  Nemrutların  Firavunların ve Ebu Zır Cahillere  karşı hepimiz bir olacağız.

İbrahim gibi olacağız.

Musa ve Harun olacağız.

Sultan Süleyman gibi olacağız.

İsa gibi olacağız

 

Sultan Selhattin Eyübi gibi olacağız. 

Muhammed sav gibi olacağız.

Fatih Sultan Mehmet Han gibi olacağız.

 

Kur’ân’la hükmeden bir

Cumhurbaşkanı   DEDİĞİN

bu komutanında yemininden asla dönmemesi gereken birisi

olmAsı  gerekir.


 

Kurandaki ayetlere ve peygamberimizin hadislerine baktığımızda, İman ettiğimiz Kur’ân öğretisi  bunu yasaklıyor.

 Kur’ân’ın yasakladığı şey, Firavunlar karşısında tarafsızlıktır.

Bu Firavunların katliamlarına, idamlarına, mazlumları ve mahrumları toplu halde imha fermanlarına karşı sessiz, tepkisiz, tarafsız  kalma halidir.

Kur’ân böyle bir şeyi kabul etmiyor, aksine Kur’ân “Adaleti ayakta tutun” diyor.

 Kur’ân’ın bu emrine rağmen ülkemizde yani Türkiye’de bu asırda bu zaman diliminde politik arenada ;

Muhalefet şeytan Amerika’nın ve katil İsrail’in menfaatlerini koruyan ve kollayan Mason bir Cumhurbaşkanı bulup



Kur’ân’la hükmeden bir Cumhurbaşkanı arayışını erteleyen ve öteleyen Türkiyeli Müslümanlar, Firavunluk sevdasına katkıda bulunmaktan öteye geçemezler.

Bu durum, Firavunluğun sevdaya dönüştüğü bir memleketin sakinleri olduğumuzu bize hatırlatıyor.

Mucadelesini verip hukuk zemininde zafere ulaştırmadıkça çağdaş firavunların kahrını çekmeye devam edeceğiz.

Firavunlarla mücadele etmek, ehl-i iman için namustur. Firavunlar karşısında terk-i mücadele eyleyenlerin namusu olmaz.Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik karşısında sessiz kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.  

Her devrin Firavunlarına karşı hepimiz Musa -Harun ; Selehattin-Fatih Mehmetleri olacağız.

 Yaşadıkları devrin Firavunlarına karşı sessiz, tepkisiz kalarak Musa, Harun olmayanlar,Hertürlü gücünü buna karşı kullanmayanlar , kendi çağlarının Karun’u olanlardır.

Şunu bilelim ki;vefa giderse cefa gelir, iyilik sönerse kötülük sökün eder. Helal biterse haram bilenir; merhamet azalırsa zorbalık azar.Pasif iyilerin karşısına daima Aktif kötüler olur.

Sonuç olarak;  Zalimin zulmünü bildiği halde zalimden ayrılmayıp kendisiyle beraber yol yürüyenler, kendisiyle beraber iş görenler, Firavunlar karşısında mücadeleden kaçınanlar tarafsız duranlar namussuzdur.

 

Salahaddin’in bayrağını Diyarbekir’den indirmek!

 

Şüphe yok ki, bu bayrak Salahaddin’in. Mehmed Âkif’in “şarkın en sevgili sultanı” diye yücelttiği Salahaddin Eyübî’nin... Çanakkale Şehitlerine şiiri var ya hani, Âsım’ın 

“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor

Bir hilâl uğruna yarab ne güneşler batıyor” 

diye başlayan bölümü...

Modern dönemde Kürtler ırk gayreti ile Salahadddin’in Kürt olduğunda ısrar ederler. Bir müslüman buna itiraz etmez. Çünkü Salahaddin İslâm’ın kahramanıdır, Haçlı saldırılarını bertaraf eden, Kudüs’ü kurtaran kumandandır, Hilâl’in kahramanıdır, onun etnik kökeni bu vasfına asla halel getirmez. 

Müslümanlar bayraklarına “Allah” yazmak yerine, hilâl işaretini koydular... Sembollerle konuşulan bir devirde, ebced hesabında aynı değerde olan bir kelimenin resmini..

Bu bayrağın Salahaddin’in bayrağı olduğunu bilmeyen varsa, cehl-i mürekkeptir, gafletin lağım çukuruna düşmüştür. Kim bildiği halde bu bayrağa “düşman bayrağı” muamelesi yapıyorsa, o Kürt filan değildir. Ne mal olduklarını en iyi kendileri bilirler. 

Kürtçe sözlükte (Zana Farqinî) “bayrak” karşılığı olarak “al” veya “ala” yazılı... Bu tesadüf olabilir mi? Bayrağın rengine atıf veya al bayrağın kısa söylenmesi olmasın? Ya sancak? O da aynı: Sencek! Demek ki, “Kürt dili”nde başka bir bayrak kavramı yok! 

 

Tesadüf olmayan şeylerden bahsedelim: Bayrak türkçe bir kelime. Batır-mak mastarından batır-ak!

Sancak aynı şekilde sanc-mak/sanç-mak, yani saplamak fiilinden sanc-ak!

Şu sıralar Birleşmiş Milletler’de kayıtlı 193 devlet varmış... Köklü devletlerin bayrakları tarihten geliyor. Onları görünce, neye işaret ettiklerini kolaylıkla anlıyorsunuz. Bunların dışında irili ufaklı, gerçekten olan veya icad edilen devletler, devletçikler var. (Birçok küçük devlet olsun ki, birkaç sömürgeci devlet dünyaya hükmetsin!) Bunların da bayrakları var elbette. Masa başında, desinatörlerin çizdiği bayraklar, biz yaptık oldu cinsinden!

Birçoğunu yabancı desinatörlerin çizdiği âşikâr! Renklerin şöyle veya böyle düzenlenmesinden ibaret. Devletlere bayrak çizmekte İngilizler ve Fransızlar mahirdir.

Hain Hüseyin’in bayrağı için sözü David Fromkin’e bırakalım: Hüseyin’in Arap krallığı bayrağını bile İngilizler hazırlamıştı. Hüseyin’in siyah, yeşil, kırmızı ve beyaz renkli bayrakta yaptığı tek değişiklik kırmızının tonundadır... 

Bu Arap bayrağı ise, Irak’ın, Mısır’ın, Libya’nın vs. bayrakları neyin bayrağı? Irak bayrağı kırmızı, beyaz, siyah... Saddam İran savaşında “Allahu ekber”i ilave etti. Suriye bayrağı kırmızı beyaz siyah, ortasında iki yıldız...

 

Ürdün bayrağı: Siyah beyaz, yeşil. Kırmızı bir üçgen içinde yedi köşeli yıldız. Filistin bayrağı aynısı, üçgenin içinde yıldız yok.

Güya, “Osmanlıya karşı isyan”ın bayrağı imiş! Yukarıda Fromkin’in sözünü ettiği bayrak bu. Filistinliler Osmanlıya isyanla kimliklerini ifade edebilirler mi? Filistinliler bunu biliyorsa, her halde bu bayrağın üzerine bir çarpı işareti koymalılar! 

Mısır bayrağı kırmızı, beyaz, siyah. Beyaz şeridin ortasına Mısır arması diye bir kartal figürü konulmuş... Nâsır darbesine kadar Mısır bayrağı hilâlin içinde üç yıldızlı yeşil bayrak. 

Libya bayrağı kırmızı, beyaz, siyah şeritlerden ibaretti. Önceleri bu bayrağı ihdas eden Kaddafi daha sonra yeşil bayrak icat etmişti. Libya devriminden sonra eski Libya bayrağına dönüldü. Yani İtalyanlara karşı istiklâl mücadelesi veren Libyalıların bayrağı. O da kırmızı, siyah ve yeşil şeritli, ortasında hilâl ve yıldız var. 

Ne tesadüf, Tunus bayrağı bayrağımıza çok benziyor! Cezayir’in bayrağı da öyle... Yeşil beyaz ve kırmızı ayyıldız... Bunlar Osmanlı bâkıyesi devletler. Her iki devlet de Fransızlara karşı bağımsızlık mücadelesi vardiler. Modern dönemde kurulan Pakistan devletinin bayrağı da beyaz yeşil ayyıldız...

 

 

Azerbaycan bayrağında, Türkmenistan bayrağında, Özbekistan bayrağında ay yıldız/lar var. Bazı başka İslâm ülkelerinin bayraklarında da hilâl ve yıldız var...

Sembollerle arası iyi olmayan Suudiler bayraklarına apaçık “kelime-i tevhid” yazdılar...

İran, devrimden sonra, Şahın aslanlı güneşli bayrağını bıraktı, Türkiye’ye benzer bir bayrak yaptı: Bayrağına hilâllerden Allah yazdı. Lâmın şeddesi de yıldız addedilebilir...

Diyarbekir’deki bayrak, Salahaddin’in bayrağı, Osmanlının bayrağı,

Türk’ün-Kürd’ün kaffe müslümanların bayrağı; başımızın tacı.

O bu toprakların bin yıllık sembolü. Dışarıdan gelmedi, Bizans bayrağını sildi, dayatmayla çizilmedi, yüzde yüz bu halkın bayrağı...

Bu bayrağa saygısızlık edenleri en önce Diyarbekirliler aralarında barındırmamalı!

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder