9 Ağustos 2015 Pazar

O KADAR DA AHMAK VE SALAK DEĞİLİM : Bendeniz çok akıllı, çok kültürlü, çok bilmiş bir kimse değilim ama kendimi dev aynasında görecek, nefsimi beğenecek, mütemadiyen ben, ben, ben diyecek kadar da ahmak değilim.


Kusurlarım, noksanlarım, günahlarım çoktur, lakin lüks mekânlara gidip bir oturuşta 150 liralık yemek yiyecek kadar beyinsiz bir obur ve müsrif (israf eden) değilim.

Pek firasetli, pek cin fikirli değilimdir ama zâlimleri, fâsıkları, fâcirleri, kendilerinde nifak alâmeti olan kimseleri medh edecek, övecek, pohpohlayacak kadar da ahmak ve salak değilim.

Dinî ilimler tahsilim yoktur. Fakih değilim ama sahih bir itikattan sonra ikinci önemli emrin beş vakit namazın dosdoğru eda edilmesi gerektiğini bilmeyecek kadar da kara cahil değilim.

Muhaddis değilim ama ahir zamanda ehl-i beytten bir Mehdi'nin zuhur edeceğine, İsâ aleyhisselam'ın nüzul edeceğine inanmayacak kadar da geri zekalı değilim.

İslâm'ın ahkamüs sultaniyye ilminde uzman değilsem de, Müslümanların başında ehliyetli ve liyakatli bir Hâlife bulunmasının ve müminlerin o muhterem zâta biat ve itaat etmelerinin vacip olduğunu bilmeyecek kadar da echel değilim.

Müfessir değilim ama her Müslümanın kendi kafasına, re'y ve hevâsına göre Kur'andan hüküm çıkartmasının küfre kadar gidebilecek yanlış bir metot olduğunu bilecek kadar aklım vardır.

Pek âlim ve fâzıl bir kişi değilimdir ama Dîn-i Mübin-i İslâm ile Kemalizm ideolojisinin kesinlikle uyuşmayacağını bağdaşmayacağını bilecek kadar mantık kültürüne sahibim.

İslâm'ın tesettür-i nisvân (kadınların örtünmesi) konusunda derin ihtisasım yoktur, lakin bugün sokaklarda, çarşılarda, pazarlarda, meydanlarda, tv ekranlarında arz-ı endam eden, saçlarını deve hörgücü gibi yapmış, boyanmış da boyalarını biraz silmiş, alacalı bulacalı bazı hanımların "Şer'î tesettür" ile örtülü olmadıklarını tefrik edecek kadar iz'âna sahibim.

Çok uyanık ve gözü açık sayılmam ama filan zâtın uçtuğuna inanacak kadar da ebleh değilim.

Lisaniyat âlimi değilim ama Latin harflerinin Türk harfleri olmadığını, asıl Türk harflerinin İslâm-Kur'an yazısı olduğunun bilincindeyim.

Eğitimci, pedagog değilim ama bugünkü berbat eğitim sistemi ve berbat okullarla köy olmayacağını, kasaba olmayacağını pek âla müdrikim.

Keskin gözlü sayılmam lâkin caddelerde, meydanlarda, sokaklarda yürürken daha birkaç sene önce döşenmiş kaldırımların kırık, çarpık, yerinden oynamış, eciş bücüş olmasını görmezlikten gelecek ve böyle kaldırım yapanlara ve yaptıranlara "rahmet" okuyacak kadar vicdansız değilim.

Balığı severim lâkin oltayla balık tutacak kadar gaddar ve aldatan değilim. Canım balık isteyince balıkçıya gider alırım.

Keskin zekalı değilim ama enflasyon kadar faiz ribâ sayılmaz fetvasını yutacak kadar da salak değilim.

Çok ihmalkar, çok kusurlu, çok hatalı bir Müslümanım ama başı açık namaz kılacak derecede sünnete aykırı bir iş edecek kadar ileriye gitmem.

Yeme içme hususunda perhizkâr olmak nerde, ben nerde... Lâkin yoğurtlu İskender kebabının yanında ayran içecek ve cacık yiyecek kadar da pisboğaz değilim.

Faziletli bir Müslüman olduğum söylenemez lâkin sokakta, açık yerlerde, çarşılarda herkesin arasında yiyip içecek kadar da mürüvvetsiz değilim.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder