9 Ağustos 2015 Pazar

Müslümanların Dikkatlerine Notlar


Üç bin liralık statü telefon sahibi öğrenciye:

Bir liralık o berbat tükenmez kalemi atıp, yerine yirmi beş liralık mürüvvetli dolmakalem aldığınıza sevindim. Lütfen onun yanında cebinizde bir de güzel ve zarif bir defter bulundurunuz. Sakın bu defterden hoyratça sayfa yırtmayınız. Size, yazınızı düzeltmeniz için kaligrafi ders almanızı tavsiye ediyorum. El yazınız okumuş kültürlü bir insanın yazısına benzemelidir.

Yaz geliyor, mürüvvetli Müslümanlar olalım ve sokaklarda meydanlarda herkesin içinde inek gibi dondurma yalamayalım. Canımız dondurma istiyorsa, dükkanların içinde, kapalı mekanlarda yiyelim.

Anadili Türkçe olan Müslümanın yazısı İslam Kur’an yazısıdır. Lütfen Osmanlıca öğrenelim.

***

Cumartesi pazar ve sair günlerde piknik yaparsak, dönüşte o mekanı tertemiz bırakalım, çöplük halinde terk etmeyelim.

Erkekler namaz kılarken başlarına mutlaka fes, takke, arakiye gibi bir serpuş taksınlar. Başı açık namaz kılmak edebe ve sünnete aykırıdır.

Zevk için avcılık yapmayalım, balık tutmayalım.

Paramız ve imkanımız varsa ikram edelim, israfa kaçmamak şartıyla cömertlik sergileyelim.

Yemek yerken bir ekmek kırıntısını, tabakta bir pirinç tanesini bile israf ve ziyan etmeyelim.

Ölü kardeşinin etini yemek kadar kötü ve iğrenç olan gıybetten dilimizi koruyalım.

On yaşına gelmiş kız ve erkek çocuklarımıza namaz kıldıralım. Onlara ilmihallerini öğretelim.

Fiyatları ucuz, faydaları yüksek din ve ahlak kitapçıkları, risaleleri toptan alıp okuyacak ve kıymetini bilecek olanlara dağıtalım. (Tepki gösterecek olumsuz kimselere vermeyelim.)

Trafik kurallarına uyalım. Otomobil sürerken cep telefonu ile konuşmayalım. Gece saat 3’te bile olsa, kırmızı ışıkta geçmeyelim. Yaya geçitlerinde yayalara öncelik tanıyalım. Trafik magandası ve eşkıyası olmayalım.

Yanlış işler yapan idarecilere beddua etmeyelim, ıslahları için dua edelim.

Kızdığımız bir kimseye Allah seni ıslah etsin diye bağırmayalım. Allah hepimizi ıslah etsin diyelim.

Ramazan yaklaşıyor, mübarek ayda yatsı ezanı okunduktan sonra vakit namazını ve teravihi kılalım, namazı bırakıp da eğlencelere, şenliklere, etkinliklere katılmayalım.

Müfessirlik icazetine sahip olmayan ehliyetsizlerin, para kazanmak ve dini bozmak için yazdıkları Kur’an tercümelerini, meallerini, tefsirlerini okumayalım.

Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) buyruğu üzere büyüklere hürmet edelim, küçüklere şefkat ve merhametle muamele edelim.

Nefs-i emmaremizi ve şeytanı büyük düşmanlarımız bilelim.

Nefsimizle büyük cihad yapalım.

Başkalarının analarına, karılarına, bacılarına, kızlarına şehvet gözüyle bakmayalım, göz zinası yapmayalım. Böyle bir şey eşeklik ve domuzluktur.

Kendimizden yukarıdakine değil, aşağıdakine bakalım.

Gevezelik ve zevzeklik yapmayalım, siyaset dedikodularından çekişme ve tepişmelerinden uzak duralım.

Kutsal dinî konuları mıncıklamayalım, mıncıklatmayalım, magazin konusu yapılmasına izin vermeyelim.

Şeytan ve deccal vizyonlar ile evlerimizi meyhaneye, kumarhaneye, geneleve, batakhaneye benzetmeyelim.

Dünya ve insanlık çok bozuldu. Az gülelim, çok ağlayalım.

Kişiye Allahın en büyük nimetinin iman olduğunu bilelim ve imanımızı koruması için Allaha yalvaralım, kendimiz de bu konuda gereken vesilelere ve sebeplere yapışalım.

Ezan okununca, dükkanlarımızı işyerlerimizi kapatalım, ticarete ara verelim ve camiye namaza gidip Allahı zikr edelim.

Nefs-i emmarelerinin kurbanı ve kölesi olmuş münafık sahte mücahidlerin şerlerinden kendimizi koruyalım, onların tuzaklarına düşmeyelim.

Rab olarak Allahü Tealadan razı olalım ve O’na eş, ortak, şerik, nazir, oğul koşmayalım, yalnız O’na ibadet ve kulluk edelim, gizli şirkten ateşten kaçar gibi kaçalım.

Kitap ve düstur olarak Kur’andan razı olalım ve Kitabullahın emirlerini yerine getirelim, yasaklarını işlemeyelim, öğütlerine kulak verip tutalım.

Kur’anda “Allah katında (hak ve muteber) din İslamdır” buyuruluyor. İslamın dışında hiçbir İbrahimî hak din bulunmadığını iyi bilelim ve din olarak İslam’dan razı olalım.

Tevhid inancı ile Teslisi bir tutmak gibi bir sapıklıktan uzak duralım, kaçalım.

Resulullah, Seyyid ve kaaid olarak Muhammed Mustafadan (Salat ve selam olsun ona) razı olalım. Onun Ehl-i beytine, âline, ashabına, ezvacına, etbaına, yârânına, dostlarına, halifelerine hürmet edelim, onlara dil uzatmayalım, dil uzatanlardan uzak duralım ve onlardan teberri edelim.

Şeriat olarak İslam Şeriatından razı olalım.

Ümmet olarak Ümmet-i Muhammed’den razı olalım.


Ölümü, âhireti, berzahta kabir hayatını, sorgu suali, Kıyametin kopacağını, insanların diriltip Mahşer meydanında toplanacağını, Mahkeme-i Kübranın kurulacağını, mizanı, muhakeme edileceğimizi hiç unutmayalım ve bunlara hazırlıklı olalım.


Ölüm gelip çattığında imanla göç etmeyi bize nasip ve müyesser kılması için Allaha yalvaralım, hüsn-i hatime konusunda tir tir titreyelim.


Efendimizin şefaatine nail olmak için onun Hak’tan bize getirdiği Şeriata ve Sünnetine yapışalım.

Helak edici gururdan, kibirden, ucbtan uzak duralım.

Kendi ayıp, günah, noksanlık, kabahat ve hatalarımıza bakıp üzülmekten, başkalarınınkilerini göremeyelim. Ez-kaza görürsek onları setr edelim.

Dinde aşırılıklardan uzak duralım; cemaat tarikat fırka holiganlığı militanlığı fanatizmi yapmayalım, orta yoldan gidelim.


Dinî bir konuda ihtilaf ve tefrika zuhur ettiğinde biz Sevad-ı âzam dairesi içinde bulunalım.

Dinimizi bozmak, Müslümanları aliene etmek, evcilleştirmek (yabancılaştırmak) için çıkartılmış ılımlı ve light İslam fitnesinden uzak duralım.


Her türlü dinde reform, dinde değişiklik, dinde yenilik, dini tahrif hareketine cephe alalım.

Mehmet Şevket EYGİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder