9 Ağustos 2015 Pazar

Büyük ve Azılı Düşmanlarımız


MÜSLÜMANLARIN azılı düşmanları :

Birincisi: İçimizdeki nefs-i emmâre denilen büyük belâdır. Nefs-i emmâremizi ezip, burnuna hırızma takıp nefs-i levvâme derecesine çıkartmadıkça esaret, zillet, rezillik, rüsvaylık, kepazelik içinde sürünmeye mahkumuz.

İkinci: Herkesin içinde kendi şeytanı vardır. Bununla gereği gibi savaşmadıkça bizim için kurtuluş ve izzet yoktur.

Üçüncüsü: Din ve dünya konusunda cehalettir. Kendisini kurtaracak derecede ilmihalini bilmeyenler galip gelemez. Dünya kültürüne de, yeterli miktarda sahip olmamız gerekir. Din ve dünya cehaletinden kurtulmamız için gerçek İslam Mektepleri ve medreseleri açmamız şarttır. Böyle mektepler olmadan necat da olmaz, felah da…

Dördüncüsü: Ahlaksızlık bizin en büyük düşmanımızdır. Bugünkü cahilî ahlaksızlıkları bırakıp Kur’an, Peygamber (Salat ve selam olsun ona), İslam ahlakı ile mütehalli (bezenmiş) olmazsak yenilgiden yenilgiye koşarız.

Beşincisi: Lisanımız (dilimiz) bizim büyük düşmanımızdır. Onu zabt u rabt altına almamız, sadece zarurî, faydalı, lüzumlu laflar etmemiz, yazılar yazmamız gerekir.

Altıncısı: Lüks, israf, aşırı tüketim, gösteriş, hava atma tutkunluğumuz bizi mânen öldüren bir düşmandır. Kanaatli, faziletli, iktisatlı, zahid, alçak gönüllü Müslümanlar olmamız gerekir.

Yedincisi: Para hırsı, zenginleşme çılgınlığı baş düşmanımızdır. Para aşkı gizli şirktir, Müslümanı yere serer, perişan eder, dünyada maskara eder, ahiretini yıkar.

Sekizincisi: Riyaset, makam, mevki ihtirası.

Dokuzuncusu: Biatsizlik ve itaatsizlik. Boynunda zamanın İmam’ına biat ve itaat bağı olmayan kimse, ipini kopartmış, kazığını sürükleyerek başı boş gezen mahluka, serseri mayına benzer.

Onuncusu: Cemaat, tarikat, grup, parça, hizip, fırka holiganlığı, militanlığı, fanatizmi,

On birincisi: İslamî uhuvvet duygusunun yitirilmesi, mü’min kardeşlerine kin beslenmesi, düşmanlık edilmesi. Bütün mü’minler kardeştir ilahî beyanına aykırı işler yapanlar haindir, zalimdir, münafıktır.

On ikincisi: Kendi işlerimizi ve Ümmet işlerini ehil ve mu’temen olan kimselere danışmamak cahilliği de büyük bir düşman ve beladır.

On üçüncüsü: Beş vakit namazı yitiren, terk ve ihmal eden kişi, kendisinin büyük düşmanı olmuş olur.

On dördüncüsü: Müslümanların zekat vermemeleri, yahut veriyorum sanıp zekatları zekat uğrularına kaptırmaları da, kendilerine yaptıkları büyük düşmanlıklardandır.

On beşincisi: Çocuklarını, kızlarını oğullarını iyi ve bilgili Müslümanlar olarak yetiştirmemek, onlara ilmihallerini öğrettirmemek, namaz kıldırmamak, iffetlerine dikkat etmemek de bizim kendimize yaptığımız büyük düşmanlıklardandır.

On altıncısı: İslamın ve Müslümanların en büyük düşmanı din sömürücüsü, din istismarı yoluyla dünyalık temin edip zengin olan, saf ve cahil Müslümanları kaz gibi yolup inek gibi sağan, Ümmeti parçalayan, dâvamızı mıncıklayan mukaddesat tacirleridir.

***

Haricî İslam düşmanlarından bahs etmedim… Çünkü onlar, yukarıda saydıklarım kadar zarar veremez. Zikredilen on beş tür iç düşmanı izale edebilirsek, dış düşmanlarımızı kısa zamanda püskürtebiliriz.

Mehmet Şevket EYGİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder