17 Ekim 2014 Cuma

Dini nefsimize kurban ediyoruz : Karşımızda her şeyi iyi hesap eden, satrancı iyi oynayan, nerede hamle yapacağını iyi bilen tecrübeli oyunbazlar var. Her hileye başvuruyorlar. İslam âlemi -hususen Arap liderleri- hâlâ şark kafasıyla hareket ediyorlar.







Zor günlerdeyiz. Ortadoğu'da kan dökülüyor. Kimin ne yaptığı belli değil. Avrupa ülkelerinde insanlar refah içinde. Çocuklarını eğitiyorlar. Kan, gözyaşı, soy veya din kırımı yok. Mezhep kavgalarını bitirmişler.

En azından görüntüde her iş düzgün gidiyor. Oralarda böyle. Ama bizim coğrafyada din adına savaşlar yapılıyor.

İddialar böyle. Böyle diyor insan öldürenler. Ne yazık ki her öldüren, her sataşan, her kirleten, her tezgâh çeviren dini referans olarak kullanıyor. Bizim okuyup bir türlü onlar gibi yorumlayamadığımız ayetlerden kendilerince öldürme hükmü çıkarıyorlar. Başkasını zelil etme, savurma hakkı çıkarıyorlar. Yüzlerce örgüt kavga halinde. Silahlar nereden geliyor belli değil. Yıkılan İslam beldeleri.

Ölenler şöyle veya böyle Müslüman halklar. Sürgün olanlar bu coğrafyanın sakinleri. Dinleri, mezhepleri şu veya bu.İslam'ı terör dini gibi göstermek isteyen dünya medyasının eline imkân tanınıyor. Edepsizce saldırıyorlar. Müslümanların kelimesini, nefsini birleştirecek merkezler yok. El-Ezher tartışılıyor. Diyanet böyle bir misyon yüklemekten uzak. İslam fıkıh konseyleri hâlâ çorabın mest niyetiyle kullanılıp kullanılmayacağına efor sarf ediyor. En önemli ilahiyat fakülteleri incir kabuğunu doldurmaz tez faaliyetleri ile meşguller (Buna hepimiz dahiliz). Can alıcı, problemi giderici çözümler üretilmiyor. Uluslararası anlamda çıkışlar yok.

Bazı gruplar sünneti inkârla meşgul. Kimisi cennette hangi köşkte yer alacağını, kimisi diğerlerinin nasıl kâfir olduğunu tarifle meşgul. Görüntü iyi değil. İmtihanı iyi götürmüyoruz. Birbirimize insafsızca yükleniyoruz. Düşmana sessiz, kendimize sert tavır alıyoruz.

Elbette gün gelecek ve bu zifiri karanlık gidecek. Bu bataklık ıslah olacak. Ama o güne kadar çok can yanacak. Çok yürek daralacak. İslam'ın hak etmediği iğrenç yakıştırmalar yaşanacak. Müslümanlara bedel ağır ödetilecek. İslam beldelerinde sorumlular bütün bunları düşünmek zorundalar.

Karşımızda her şeyi iyi hesap eden, satrancı iyi oynayan, nerede hamle yapacağını iyi bilen tecrübeli oyunbazlar var. Her hileye başvuruyorlar. İslam âlemi -hususen Arap liderleri- hâlâ şark kafasıyla hareket ediyorlar. Klasik yürüyorlar. Ciddi strateji üretme merkezleri kurulmalı. İslam âlemi ya ciddi hamleler yapacak veya tarihte mağlupların siciline yazılacak. Mesele bu kadar açık.

TARAF / Nihat Hatipoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder